Tesnim Haber Ajansı - Siyonist rejimin Kanal 12 televizyonu Hamasla ilgili verdiği haberinde: "Trump'ın Gazze'yi imar planı hazırlık aşamasındayken, sahada Hamas hâlâ istikrarlı taraftır; kendini güçlendirmekte ve hakimiyetini pekiştirmektedir. Bu süreç öyle bir noktadadır ki şu soru güçlü bir şekilde sorulmaktadır: Perde arkasında yürütülen çalışmaların, İsrail'in iki yıllık savaşta yapmaktan aciz kaldığı şeyi gerçekleştirebileceğine dair bir umut var mı, yoksa biz sadece savaşın ikinci sezonu öncesindeki bir dönemde miyiz?"
Haberin devamında şu ifadelere yer verildi: Shin Bet'in (İsrail Güvenlik Ajansı) eski yetkililerinden Shalom Ben-Hanan, ABD'nin Gazze Şeridi vizyonuna ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi: "Bugün ne yerel ne de uluslararası hiçbir güç, Hamas'ın 20 bin savaşçısıyla karşı karşıya gelme kapasitesine sahip değildir." Ben-Hanan şunu da ekledi: "Uluslararası bir gücün gelip Hamas üyelerinin silahlarını toplayacağı yönündeki tüm o illüzyonlar mı? Bu gerçek dışıdır ve gerçekleşmeyecektir."
ABD Başkanı Donald Trump'ın planının bir sonraki aşaması iki ana sütun üzerine kuruludur: Tüneller ve silah üretim tesisleri de dahil olmak üzere Hamas'ın silahsızlandırılması ve uluslararası bir istikrar gücü desteğiyle Gazze Şeridi'ni yönetecek alternatif bir hükümetin kurulması.
Ancak Kanal 12'nin itirafına göre, sahadaki gerçeklik Washington'da hazırlanan planlardan çok farklı. Hamas, İsrail kontrol hattı olan "Sarı Hat"ın ötesindeki şeridin batı bölümünde kontrolünü hâlâ koruyor.
Tel Aviv Üniversitesi'nden Orta Doğu ve Afrika tarihi profesörü Eyal Zisser durumu şöyle açıklıyor: "Hamas'ın Gazze'yi kontrol edip etmediği ve ne ölçüde ettiği sorusu karmaşıktır. Bu, 7 Ekim öncesindeki Hamas hükümeti değildir. Gazze Şeridi harap olmuş durumda ve bu yıkımla başa çıkacak kaynak ve kapasiteden yoksundur." Buna rağmen, alternatif bir hükümetin yokluğunda Hamas bu boşluğu dolduruyor ve fiilen yaklaşık iki milyon insanın yaşamını yönetiyor.
Zisser şunları ekliyor: "Tüm bu kısıtlamalara rağmen, belki de şu anda barış ve düzeni Hamas'ın koruması herkesin çıkarınadır."
Uluslararası istikrar gücüne katılmaya aday ülkeler bu konunun öneminin farkındalar ve bu örgütü silahsızlandırma misyonuna personel göndermek için acele etmiyorlar.
Örgüt tarafında ise silah bırakmaya dair en ufak bir eğilim bulunmuyor; aksine tam tersi yönde hareket ediliyor.
Örgütün beş liderinden biri olan Halil el-Hayye durumu netleştirdi: "Silahlar, en azından bir Filistin devleti kurulana kadar elimizde kalacaktır ve ABD'nin bahsettiği uluslararası güç, Gazze Şeridi'nin içinde değil, sadece sınırlarında faaliyet gösterecektir."
Hamas savaşçılarının sayısındaki azalmaya rağmen, resmi tahminler güçlerini yaklaşık 20 bin kişi olarak öngörüyor.
New York Times'a konuşan İsrailli ve Arap kaynaklara göre örgüt; hâlâ çok sayıda sığınak ve silah deposuna sahip ve yer altı tünel ağının yarısından fazlası bozulmadan duruyor.
Ben-Hanan şu itirafta bulunuyor: "Maalesef Hamas, bizim geri çekildiğimiz bölgeyi kontrol ediyor. Hiç kimse bu gücün karşısında duramaz; ordu da şu an için herhangi bir eylemde bulunmaktan aciz ve yetersiz kalmış durumda."