Tesnim Haber Ajansı - Irak’ın batı ve doğu sınırları, bölgedeki son güvenlik ve askerî gelişmelerin gölgesinde gerginlik ve çatışma potansiyeli taşımaktadır. Suriye sınırında tekfirci grupların, İran sınırında ise ayrılıkçı grupların faaliyetleri, Bağdat hükümeti için ciddi bir güvenlik sorununa dönüşmüştür.
Son dönemde Irak hükümeti, Suriye ve İran ile olan sınır hattı boyunca güvenlik ve askerî planların uygulanmasını önemli ölçüde artırmıştır. Bu planların amacının sınır güvenliğini sağlamak olduğu belirtilirken, Iraklı yetkililer söz konusu sınırların şu anda tam güvenlik altında olduğunu vurgulamaktadır.
Bu çerçevede Irak İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Albay Abbas el-Bahadeli, Bağdat’ta muhabirimize yaptığı açıklamada, ülke sınırlarında tam güvenliğin sağlandığını ve sınır çalışmaları üzerinde uzun süredir çalıştıklarını ifade etti.
El-Bahadeli, 3 metre derinliğinde ve yüksekliğinde hendekler kazıldığını, 3 metre yüksekliğinde toprak setler oluşturulduğunu, sınır boyunca beton bariyerlerin inşa edildiğini, ayrıca gözetleme kuleleri, dikenli teller ve çeşitli engellerin tüm sınır hattı boyunca yerleştirildiğini belirtti.
Irak İçişleri Bakanlığı Sözcüsü, 975 adet termal kameranın kurulduğuna dikkat çekerek, sınır güvenliğini sağlamak amacıyla 10’dan fazla hava aracının devreye alındığını ve sınır hattı boyunca sınır muhafızları, ordu ve Haşdi Şabi güçlerinden oluşan üç savunma hattının oluşturulduğunu kaydetti.
Raporlara göre Irak ile Suriye arasındaki güvenlik duvarı yalnızca fiziksel bir duvardan ibaret olmayıp, entegre ve kapsamlı bir güvenlik sistemidir. Bu sistemin amacı, güvenlik ihlallerini azaltmak ve hem önceki Irak hükümetleri hem de mevcut hükümet tarafından hassas kabul edilen sınırın kontrol altına alınmasını sağlamaktır.
Suriye sınırının yanı sıra, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin kontrolünde bulunan İran sınırı da, Suriye sınır hattının güvenliğinin sağlanması kadar önem taşımaktadır. Bağdatlı yetkililer, bazı gayriresmî sınır geçişlerinin hâlen federal hükümetin denetimi dışında olduğunu vurgulamaktadır.
Irak-İran sınırı kırılgan bir bölge olarak değerlendirilmektedir; zira İran İslam Cumhuriyeti’ne muhalif bazı gruplar bu sınırı kötüye kullanarak bölgede İran’a karşı terör eylemleri gerçekleştirmektedir. Bu durum, İran ile Irak arasındaki anlaşmaların ihlali anlamına gelmektedir.
Güvenlik uzmanı Adnan el-Kenani, bu konuda Bağdat’ta muhabirimize yaptığı açıklamada, ülkenin kuzeyinde İran İslam Cumhuriyeti’ne muhalif grupların hareketliliğinin söz konusu olduğunu ve bu hareketliliğin İran-Irak anlaşmalarını olumsuz etkilediğini belirtti.
El-Kenani, Irak merkezi hükümetinin mevcut durumda bu hareketliliği engelleme kapasitesine sahip olmadığını savunarak, ülkenin kuzeyinin şu anda merkezi hükümetin kontrolü dışında bulunduğunu ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin denetiminde olduğunu ifade etti.
Söz konusu güvenlik uzmanı, ABD’nin Kürt bölgelerine müdahalesine yönelik baskı ve komplolara da dikkat çekerek, bu baskıların, Suriye, İran, Türkiye ve Irak Kürtlerini kapsayan, başkenti Erbil olan bir Kürt devleti kurulacağı vaadiyle Kürtleri kandırmayı amaçlayan bir planın parçası gibi göründüğünü dile getirdi.
Güvenlik uzmanı Ali el-Hafaci de, ayrılıkçı gruplarla mücadelede Bağdat’taki federal hükümetin siyasi iradesinin önemine işaret ederek, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi sınırlarının kontrolünün yalnızca bugün değil her zaman zor olduğunu, ancak ortak koordinasyon ve yeni teknolojilerin kullanılmasıyla sınır güvenliğinin sağlanabileceğini ifade etti.