Tesnim Haber Ajansı - Yemen Parlamentosu Başkanlığı, dün gece yayımladığı bildiride, işgalci koalisyonun paralı askerlerinin Yemen’in işgal altındaki bölgelerinde gerçekleştirdiği; kaynakların yağmalanması, halkın günlük yaşamının sekteye uğratılması, vatandaşların mallarının gasp edilmesi ve Yemen’in birliğini ve egemenliğini tehdit eden diğer saldırgan askeri hareketleri şiddetle kınadı ve reddetti.
Bildiride, Yemen’in işgal altındaki vilayetlerinde yaşayan özgür ve basiretli tüm vatandaşlardan, Yemen’in bölünmesini hedefleyen tüm komplo ve planları boşa çıkarmak için birleşmeleri, ülkelerinin egemenliğini, birliğini ve istikrarını korumaları istendi.
Yemen Parlamentosu ayrıca, Yemen’i, topraklarını ve halkını hedef alan bu yıkıcı komplo ve planlarla her türlü işbirliği ve uyumun doğuracağı sonuçlar konusunda uyarıda bulundu.
Meclis, devamında bazı Arap rejimlerinin diğer ülkelerin iç işlerine müdahalelerini kınayarak, bu tür müdahalelerin bölgesel güvenlik ve uluslararası barış açısından doğuracağı sonuçlar ve tehlikeler konusunda uyarı yaptı.
Yemen Parlamentosu Başkanlığı, Suriye’nin Humus kentinde Vadi ez-Zeheb mahallesindeki İmam Ali (a.s.) Camii’nde namaz kılanları hedef alan ve çok sayıda masum insanın şehit olmasına yol açan vahşi terör saldırısını da kınadı.
Bildirinin devamında, Yemen’in gerekçeleri ve motivasyonları ne olursa olsun tüm terör eylemlerini, aşırıcılığın ve şiddetin her türünü kesin bir dille reddettiği ve kınadığı vurgulanarak, aşırıcılık, şiddet ve terörle mücadelede Suriye halkının yanında durduğu ifade edildi.
BAE’nin Hedefi Yemen’i Bölmek Ve Siyonist Nüfuzun Önünü Açmaktır
Yemen Ensarullah Hareketi Siyasi Büro’nun önde gelen üyelerinden Muhammed el-Ferah, ülkenin işgal altındaki vilayetlerinde yaşanan gelişmeler ve Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri’ne bağlı paralı güçler arasındaki çatışmalara ilişkin yaptığı yeni açıklamada, şu anda Yemen’in işgal altındaki bölgelerinde BAE’ye bağlı Güney Geçiş Konseyi’nin öncülüğünde yürütülen faaliyetlerin Yemen’in ulusal projeleriyle hiçbir ilgisinin olmadığını söyledi.
El-Ferah, Güney Geçiş Konseyi’nin tamamen Emirliklere ait bir araç olduğunu, Yemen’in toplumsal dokusunu parçalamak ve güneyi dış planlara hizmet eden serbest bir nüfuz alanına dönüştürmek amacıyla kullanıldığını belirtti.
Bu yolun, stratejik bölgelerde Siyonistlerin doğrudan varlığının önünü açtığına, Yemen’in ulusal güvenliğini ve tüm Arap ülkelerinin güvenliğini, özellikle Babülmendep Boğazı ve Arap Denizi’nde tehdit ettiğine dikkat çeken el-Ferah, Suudi Arabistan’ın Yemen’e müdahalesinin de hiçbir zaman ülkenin birliği ya da egemenliği için olmadığını vurguladı.
Ensarullah yetkilisi, Suudi Arabistan’ın politikasının kendi çıkarları temelinde şekillendiğini ve Hadramut ile el-Mehra vilayetleri üzerinde hâkimiyet kurmaya çalıştığını, bu vilayetlere bağımsız Yemen devletinin ayrılmaz bir parçası olarak değil, tabi bölgeler olarak davrandığını ifade etti.
El-Ferah, Riyad ve Abu Dabi’nin Yemen’in işgal altındaki bölgelerinde rolleri aralarında paylaştığını; doğrudan işgal, sistematik bölme ve Yemen’in zenginliklerinin paralı güçler eliyle yağmalanmasının bu rol paylaşımının unsurları olduğunu, bunun bedelinin ise Yemenlilerin kanı olduğunu söyledi.
Yemen’e yönelik her türlü müdahale ve vesayeti kesin bir dille reddettiklerini vurgulayan el-Ferah, Yemen’in hiçbir tarafın vesayetine asla boyun eğmeyeceğini, ne Abu Dabi’nin ne de Riyad’ın bu ülkeye hâkim olamayacağını hatırlattı. Yemen’in kaynaklar ve büyük insanlar bakımından zengin bir ülke olduğunu belirten el-Ferah, Yemen halkının Emirlik şeyhlerine ya da diğer Arap şeyhlerine el açmaya ihtiyacı olmadığını kaydetti.
El-Ferah, sonuç olarak Suudi ve Emirlik rejimlerinin Washington ve Siyonist rejim tarafından çizilen bir strateji çerçevesinde hareket ettiğini ifade ederek, işgalci koalisyonun Yemen’in güney ve doğusunda attığı her adımın, esasen Yemen’in Kızıldeniz ve Babülmendep’teki etkisini sınırlamaya, İsrail’in dayandığı deniz taşımacılığı hatlarını korumaya ve Yemen’in Gazze’ye verdiği destek nedeniyle ondan intikam almaya yönelik olduğunu söyledi.