NİJERYA HÜKÜMETİ ASKERİ BİR DEVLETTİR / ŞEYH ZAKZAKİ HİÇBİR ZAMAN MİLİTANLIK YAPMAMIŞTIR
Eski İran büyükelçisi Nijerya’daki Müslüman nüfusun fazlalığına dikkat çekerek; Arabistan’ın ülke halkı arasında fakirliği yayarak, kendi sapkın düşüncelerini yaymaya çalıştığını ifade etti.
Tesnim Haber Ajansı - Eski İran büyükelçisi Nijerya’daki Müslüman nüfusun fazlalığına dikkat çekerek; Arabistan’ın ülke halkı arasında fakirliği yayarak, kendi sapkın düşüncelerini yaymaya çalıştığını ifade etti.
Nijerya güçlerinin Zaria şehrinde Bakiyetullah mescidine yaptıkları saldırı, İslami Hareket üyelerinden yüzlercesini öldürmesi ve şiddet uygulaması ve Şeyh Zakzaki’yi de tutuklamasının ardından, ülkenin durumunu değerlendirmek için 1990 ve 1994 yılları arasında görev yapan İran’ın Nijerya’daki eski büyükelçisi Doktor “Nusretullah Şadnuş” ile görüştü.
İran’ın Nijerya’daki eski büyükelçisi “Doktor Nusretullah Şadnuş” Tasnim muhabirlerine verdiği röportajında; Şeyh Zakzaki’nin şahsiyeti ve çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Doktor Şadnuş, Nijerya İslam Hareketi Lideri Şeh Zakzaki’yi anlatırken şunları söyledi: “ Büyükelçilik yaptığım zamanda Şeyh Zakzaki Qum şehrinde ilim tahsil eden bir talebeydi. Bu yüzden biz O’nun varlığını ganimet bilirdik. Tabi o dönemde Nijerya’nın Ehli Sünnet âlimlerinden olan “Şeyh Turta” ile, cesur ve değerli Cuma İmamlarında olan “Şeyh Cebrail” ile de ilişkilerimiz iyiydi. O dönemde Nijerya’nın İslam âlimlerinin, bazı gençlerinin yardımı ve çabasıyla ülkede İslami faaliyetleri daha da yaygınlaştırmak için “Mektebi Yaser’i” kurduk. Şeh Zakzaki de bu müessesenin kurulmasında ve oradaki çalışmalarda büyük katkısı olan o değerli gençlerdendi.”
Şadnuş’un konuşmasında; “Şeh Zakzaki son derece iyi ve salim bir âlimdir. Onun bütün derdi ve çabası Ehli-i Beyt dostlarını yayarak, gerçekleri ve İslam’ın hakikatlerini insanlara anlatmaktı” dedi.
Doktor Şadnuş konuşmasının devamında, Şeyh Zakzaki’ye hayranlık duyanların sayısındaki artışa dikkat çekti.
Nijerya’nın eski İran Büyükelçisi: “Şeh Zakzaki son zamanlarda fazlasıyla mazlum duruma düştü, evlatları şehit edildi, Şeyh’e kısıtlamalar getirildi, Kerat’a hapis edildi ve son olaylarda da yoğun bir şiddete maruz kalıp yaralandı, evine, mescidine saldırı düzenlenerek, Şeyh tutuklanıp hapise atıldı” dedi.
Şadnuş konuşmasının devamında Nijerya’daki insanların huzurlu yapısını dikkate alarak, Bokoharam gibi bir olgunun böylesi bir ortamda oluşmasına değinerek şöyle dedi: “ Aslında Arabistan ülkedeki fakirlikten su istifade etti. Nijerya’da okuma yazma bilmeyenlerin sayısı çoktur, özelliklede Müslümanlar arasında. Büyükelçi olduğum dönemlerde okuma yazma öğrenilebilecek yerler sadece eski kütüphanelerdi.”
Doktor Şadnuş, Şeyh Zakzaki’nin Nijerya askerleri tarafından tutuklanıp, hapse konulmasına dikkat çekerek, Nijerya hapishanelerdeki mahkûmların vaziyetlerini çok vahim bir şekilde anlattı: “ Nijerya hapishaneleri çok korkunç yerlerdir. Büyükelçi olduğum dönemlerde hapishanelerin çoğu üstü kapalı kuyu şeklindeydi. Üst kısmın ortası yuvarlak bir şeklinde olup, üzerinde oyuklar vardı ve mahkûmları bu oyuklardan içeri atıyor ve yemeklerini de buralardan veriyorlardı. Buralarda temizlik sıfırdı ve insan atıkları da, mahkûmlarla aynı ortamdaydı hatta bu hapishanelerin zindandan bile kötü olduğu söylenebilir.
