İRAN ‘İN SİLAH DESTEĞİNİ REDDETMEK İÇİN HİÇBİR BAHANE YOKTUR

Hizbullah medya sorumlusu Körfez İşbirliği Konseyinin kararları üzerine şunları söyledi: Mukavemet her zaman vicdanen bütün dünyanın kalbinde ve gönlünde yer edinmiştir.

Hizbullah medya sorumlusu Muhammed Afif, Tesnim Haber ajansı muhabiriyle yaptığı röportajda, muhabirin Hizbullah’ın terör listesine dahil edilmesi sorusuna karşın şunları söyledi:  ilk olarak biz bu kararın düşmanca alınmış karar olduğunu açıkladık. İkinci olarak bu kararın Amerika ve Siyonist rejime hizmet için alınmış bir karar olduğunu ve son olarak ise bu alınan kararların dünyanın sevgisini kazanmış Mukavemeti yıldıramayacak bir karar olduğunu bildirdik.

Milletler Suudi eylemi kınadı

Muhammed Afif, Arabistan’ın mukavemet karşısındaki eylemlerine işaret ederek şunları söyledi: Biz BM Güvenlik Konseyinde bazılarının bu karar karşısında duracağını biliyoruz. Aynı şekilde hatta Arap Birliği tarafından da benimsenmeyecektir. Şuanda milletlerin Suudi Arabistan’ının yaptıklarına karşı tepkisi çığ gibi büyümekte ve Suudi rejimi kınamaktadırlar.

Suudi Arabistan’ın Lübnan’a askeri yardımı askıya almasının asıl nedeni

Muhammed Afif, Suudi rejimin Lübnan’a askeri yardımı askıya almasıyla ilgili olarak şunları söyledi: Arabistan’ın Lübnan’a verdiği taahhütlerinden geri adım atmasının nedeninin Suudi rejimin yaşadığı mali kriz olduğuna inanıyoruz. Bu mali krizin oluşmasında Yemen’e yapılan operasyonların maliyetinin çok yüksek olması, diğer yandan Libya’da ayrılıkçı grupların desteklenmesi, Irak ve Suriye’de silahlı grupların desteklenmesi ve petrol fiyatlarının düşmesi etkili olmuştur.

Suudi Arabistan’ın yardımları kesmesinin altında başka sebeplerde yatmaktadır. Bu yüzden Lübnan ordusuna bu sebeplerden ötürü yardımı durdurmuştur. Lübnan ve uluslararası platformlarda Suudi rejimin yardımları durdurmasına karşı protesto düzenlenmiştir.

Bu yaşananlar Suudi rejimin Lübnan’a karşı bu kararı almasına sebep olmuştur.

Suudilerin İran ile Batı ülkelerin anlaşmasından dolayı öfkesi

Muhammed Afif, Tahran’da Arabistan konsolosluğuna yapılan saldıralar hakkında şunları söyledi:  Arabistan’ın yürüttüğü bu politika ilerleyen zamanlarda da kaybetmeye mahkûmdur.  Arabistan’ın bu Lübnan’a karşı aldığı karar Tahran’da konsolosluğa yapılan saldırılardan ötürü değildir. Zira buna benzer olaylar dünyanın her yerinde yaşanmaktadır.  Arabistan’ın bu kararı önceden tasarlanmış bir karar idi. Arabistan’ın asıl öfkesinin sebebi İran'ın nükleer dosyasının başarısıdır.

İran'ın silah desteğini reddetmek için hiçbir bahane yoktur

İran’a karşı yaptırımların kalkmasından sonra Lübnan’a silah yardımı desteğini reddetmek için hiçbir bahane yoktur. İlk olarak İran her zaman düzenli bir şekilde Lübnan’ı ve Mukavemeti desteklemiştir. İran birçok heyeti Lübnan’a göndererek resmi yoldan Lübnan ordusuna yardıma hazır oldukları bildirmişlerdir. Bir dönem İran’ın bu yardım ilanını resmi olarak yapamaması İran’a yapılan  ambargolardan kaynaklanmaktaydı.

İran’ın Lübnan’a silah yardımının önüne engel koyulması ihtimal

İran’a karşı yaptırımların kademeli olarak kaldırılması, Arabistan’ın Lübnan’a askeri desteği durdurmaması için hiçbir bahanesi kalmamıştır. İran ve Lübnanlı yetkililerin bu konuda anlaşmasını ümit ediyorum. Şunu da belirtmek isterim ki hem Lübnanlı hem de İranlı yetkililer bu konuda merhametlidirler. Bu yüzden bu bağlamda Amerika’dan veto çıkabilir.

Lübnan cumhurbaşkanlığı seçimi bölge ülkeler için önemini kaybetmiştir

Muhammed Afif,  Arabistan’ın müdahalesinin siyasi grupların Lübnan cumhurbaşkanı seçmesinde engel teşkil ettiğine işaret ederek şunları söyledi:  Biz her zaman Lübnan cumhurbaşkanını Lübnan halkının kendisinin seçmesi gerektiğini söyledik. Bu bağlamda Lübnan halkı cumhurbaşkanını seçme konusunda kendi kararlarını  almalılar ve milletin iradesini ortaya koymalıdırlar.