Bir Şehir İki Çehre: HALEP


Bir Şehir İki Çehre: HALEP

Bir şehir düşünün ki Ortadoğu’nun gözbebeklerinden, İslam kültürünün yaşadığı en önemli yerlerden birisidir. Kültür, sanat, Türk- Arap kokusunun sokaklarının tenine sinmiş bir şehir… Halep!

Tesnim Haber Ajansı - Bir şehir düşünün ki Ortadoğu’nun gözbebeklerinden, İslam kültürünün yaşadığı en önemli yerlerden birisidir. Kültür, sanat, Türk- Arap kokusunun sokaklarının tenine sinmiş bir şehir… Halep!

Biz Halep yazalım siz istediğiniz gibi okuyun!

Bu şehir son günlerde yine ülkemiz gündemine oturdu. Sanal âlemde yaşanılan bilgi kirliliği ve tarafgirlik kokan söylemler üzerine bu yazıyı yazmak istedim.

Âşık Emrah’ın sokaklarında sevdiğini aradığı Halep, yaklaşık olarak dört yıldır İslamcı geçinen tekfirist teröristlerin elindedir. Bu süreçte Halep’te yaşayan mazlum halkın bir kısmı canlarını koruma pahasına evlerini, yurtlarını, vatanlarını terk ederken bir kısmı da canlarından oldu. Tabi bu zamanlar da DAİŞ ve benzeri örgütler, “Bir grup öfkeli Sünni genç” olarak tanımlanıyor ve yapılanlar başta Batı medyası ile ülkemizdeki uzantıları ses çıkarmıyorlardı. Çünkü işler tıkırında ilerliyor, ABD ve İsrail tarafından her türlü destek sağlanan teröristler görevlerini layıkıyla yerine getiriyordu. Gel zaman git zaman işler değişti, dengeler bozuldu. Kendi aralarında mal paylaşımı vs. çekişmelerinden dolayı bölünmeler yaşandı.

İki gün önce Suriye rejim kuvvetleri Halep şehrini tekfirci cani teröristlerden geri aldı. Geçen süreçte dut yemiş bülbül kesilen medyamız Türkistan olaylarında ki gibi dezenformasyona başladı. Anadolu Ajans “İddiaya” dayandırdığı haberlerinde sivillerin Suriyeli askerler tarafından kurşuna dizildiğini ve diri diri yakıldığı haberini servis etti.

Ülkemizde de sosyal medya aracılığıyla hayatını yaşayan, olayları inceleme, araştırma yetisinden uzak topluluklar kendilerine verilen malzemeyle insan hakları savunucusu olarak piyasaya çıktı.

Şimdiye kadar yazdıklarımız Halep’in bir çehresi olarak karşımızda dururken peki diğer çehresi neydi?

Halep, rejim kuvvetlerinin kontrolüne girerken teröristler topluca kaçmaya başladı. Yani ABD ve İsrail’in İslam coğrafyasındaki planları bozulmaya başladı. Ekmeğini Batı’ya yaptığı uşaklıktan kazanan medya veryansın etmeye başladı. Günümüzde savaş iki şekilde yaşanmaktadır ki bunlar toplumların algısını oluşturmada en önemli yöntemlerdir. Birincisi, sahada top, tüfek, füze ile gerçekleşen, ikincisi, medya aracılığıyla gerçekleşen savaştır. Nitekim Âdem Özköse ve benzeri kişilerin paylaştıkları “Halep’te siviller öldürülüyor” başlıklı resimlerin yalan haber olduğu ve fotoğrafların gerçek kaynakları ortaya çıktı. (http://gazetemanifesto.com/2016/12/14/gericilerin-halep-sahtekarliklari-iste-ortaya-cikan-yalan-paylasimlar/)

Halep’in kurtuluşunu, halkın güvenliği bazılarını fazlasıyla rahatsız etmeye yetti. Denildiği gibi sivil katliamı yapılıyorsa Abdüllatif Şener’in dediği gibi “Neden sınır kapılarımıza hiç mülteci gelmedi?” DAİŞ şehirde katliam yaparken kaçmışlardı ya bugün niye kimse yok?

Aslında sorulması gereken çok soru var fakat konuyu daha fazla uzatmadan birkaç şey sormak gerekir:

• Afganistan, Irak, Mısır ve Libya’nın bölünmesi kimin işine geliyor?
• Müslümanlar arasında “Mezhep” fitnesini sokmak kimleri mutlu ediyor?
• Ortadoğu’da tahrip edilen tarih ve kültür hazineleri hangi ülkelere kaçırılıyor?

Bu sorulara cevap verilecek cevaplar Suriye konusunda da suçluyu bize gösterecektir. Müslümanlar arasında yaşanılan mezhep kavgasının kaymağını yiyenler teşhis edildiğinde bakış açımızda değişecektir.

İşte,

Bir şehir, iki çehre…

Muhammed Sami

En Çok Okunan Röportaj Haberler
En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler