Siyonist Kaynak: Arabistan, Aşırıcılığın Asıl Merkezidir
İsmailli bir araştırma merkezinin yaptığı araştırmaya göre; Suudi Arabistan, Selefilik ve aşırıcılara verdiği mali destekler ile tüm dünyada bu akımın asıl merkezidirler.
Tesnim Haber Ajansı - Ray el Yevm gazetesinin bir haberinde açıkladığına göre; uzmanlar, analizciler, doğu uzmanları ve aynı zamanda İsrailli araştırma merkezleri, Veliaht Prens Muhammed Bin Salman'ın hükümet edeceği gelecekteki Arabistan'ın nasıl olacağını araştırıyorlar. Bu alanda İsrailli Begin-Sadat Araştırma Merkezi yaptığı yeni bir araştırma ile Bin Salman'ın gelecekte, Suudilerin Selefiliği yayma ve güçlendirme projesini durdurabileceğinin çok da uzak bir ihtimal olmadığını açıkladılar.
Arabistan'ın Selefiliği Yaymadaki 40 Yıllık Çabaları
Bu merkez Selefiliğin Arabistan'da uygulanan bir çeşit radikal İslam olduğunu ve bu inançların çıkarılmasının, İslam dünyasının son kırk yılda aşırıcılığa doğru yönelmesinin asıl nedeni olduğunu söyledi.
Buna göre bahsi geçen araştırma, Suudi Arabistan'a hakim olan hanedanın son 40 yılda, dünyanın dört bir tarafındaki cemaat imamlarına ve mescitlerine, tıpkı Suudilerin istediği gibi Selefiliği yaymaları için 4 milyar dolar harcadığını gösteriyor.
Suudi Arabistan'da hakim olan hanedanın yaptığı bu eylemlerin sonucunda; radikal İslamın ve Selefiliğin, ılımlı İslam'a göre birçok Müslüman arasında artmasına ve terörist grupların savaşa, özellikle de batı aleyhinde savaşa yönelmesine sebep olmuştur.
Suudi Arabistan'ın Selefiliğe Desteğini Kesmesinin Nedeni Nedir?
Şu durumda Suudi Arabistan'a hakim hanedanın, özellikle de veliahtın, Batı ile savaşa muhalif olması konusunda şu sorunun sorulması gerekiyor; öyleyse neden Selefilik ve Vahabilik için bu kadar paralar harcıyorlar?
Bu sorunun cevabında Suudilerin bu eyleminin iki delili olduğunu söylüyoruz;
Birincisi; Arabistan'da Selefiliğe verilen destek, 1979 yılında İran İslam İnkılabı kurulduğunda başladı ve bunun sonucunda Arabistan, İran'ın Müslümanlar üzerinde bıraktığı etkiye karşı Sünni bir akımı destekleme ihtiyacı duydu.
İkincisi; Suudi Arabistan'a hakim hanedanın siyasi pozisyonu, Selefiliği yaymayı dini görev edinen Vahabi alimler ile uzun süreli bir ittifak kurmaya dayanıyor.
Bu durumda her ne kadar Suudi lideri, Batı aleyhinde savaşa muhalif olsa da Suudiler, Selefi unsurlara verilen desteğin en önemli faktörü olacaklar.
Suudi Selefiliğinin Endonezya ve Hindistan'daki Ayak İzleri
Tüm bunların yanı sıra Washington, Suudi liderlerini tüm dünyada Selefiliğe maddi destek vermekten alıkoyamaz. Çünkü bu program oldukça geniş bir desteğe sahip. Arabistan, Selefiliği yayma konusunda büyük telaşlarda bulunuyor ve bunun sonucunda da bu akımın Endonezya'da ve Hindistan'da arttığına şahit oluyoruz.
Bu İsrailli araştırmaya göre birçok uzman, Suudi Arabistan büyük paralar yatırmadığı sürece Endonezya'da ve aynı zamanda Müslümanların azınlıkta olduğu Hindistan'da aşırılığın yayılma ihtimalinin az olduğu konusunda görüş birliğine sahipler. Arabistan bu yolla bu iki ülkenin kontrolüne sahip olabilir.
