İranlı Uzman: Batılılar Nükleer Anlaşma Konusunda İkili Davranıyor
İranlı uzman Bakıriyan'a göre; Batılılar, karar alırken ikili davranıyor. Bu ikili davranış, nükleer anlaşmayı ruh ve cisim diye ikiye bölmüştür. Oysa nükleer anlaşma bir bütündür ve ikiye ayırmak mümkün değil.
Tesnim Haber Ajansı - Ferşid Bakıriyan Tesnim Haber Ajansı'na verdiği röportajda; AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Mogherini'nin Avrupa'nın ABD'nin İran'ın füze programı ile ilgili endişelerini paylaştığına dair sözlerine dikkat çekerek; Batılıların ikili davrandığını belirtti.
Bakıriyan "Şunu unutmamak gerekiyor ve o da, İran'a karşı ittifaklar kapalı kapılar arkasında yapılıyor." ifadesini kullandı.
AB'nin nükleer anlaşmanın korunmasını istediğini söylemenin kolay olmadığına söyleyen uzman, ülkelerin dış politikasının uluslararası kürsülerden yapılan açıklamalara göre belirlenmesinin doğru olmadığını kaydetti.
Nükleer anlaşmanın uluslararası bir anlaşma olduğuna dikkat çeken Bakıriyan, Batılı ülkeler bir yandan nükleer anlaşmanın korunmasını isterken, diğer yandan anlaşmaya bağlı kalmak istemediğini belirtti.
Nükleer anlaşmayı bir kenara koymak gerektiğini ifade eden uzman; İran'ın kendi dış politikasını takip etmesi gerektiğini, hiçbir anlaşmanın uygulandığı dönemde İran'ın lehine olmadığını vurguladı.
Batılılar, dost oldukları ülkelerle irtibat kurmaya çalışırken, İran ile işbirliğinin imtiyazlarından yararlanma gayreti içinde olduğunu hatırlatan uluslararası uzman; Batılıların ikili davrandığını, karar alırken de aynı şekilde hareket ettiğini ifade etti.
ABD Başkanı Trump'ın sinyal gönderme uzmanı olduğuna dikkat çeken İranlı uzman; "ABD Başkanı önce sinyal gönderiyor ve yansımasını bekliyor. Trump'ın bu bağlamdaki birçok yaklaşımı, AB ile ilgilidir." diye konuştu.
Nükleer anlaşmanın korunmasını istediğini söyleyen Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un son sıralarda, İran'a yönelik yeni yaptırımlar uygulanması gerektiğini belirttiğini hatırlatan uzman, Batılılar karar alırken ikili davranarak, nükleer anlaşmayı ruhu ve cismi diye ikiye ayırdıklarını, oysa anlaşmanın ayrılmaz bir bütün olduğunu vurguladı.
