Bin Selman Yemen'de Mahkumdur


Bin Selman'ın Yemen'i 3 haftada fethedeceği yönündeki vaadinin üzerinden üç buçuk yıl geçmesiyle birlikte Arabistan, BAE ve müttefiklerinin Hudeyde'yi kısa sürede kontrol altına alması da gecikti. şuan hem Yemen hem de Hudeyde özgür olma yolunda.

Tesnim Haber Ajansı - Arabistan medyası Suudi veliahttan, kadınların araç kullanmasını yasaklayan kanunu değiştireceği vaadini yerine getirdiği için övgüyle bahsetti ve elbette ülkelerinin, kadınların bu hakkını görmezden gelen son dünya ülkesi olduğunu unuttular ya da unutturmaya çalıştılar.

Suud medyası ve elbette genç veliahttın babası şu soruyu hiçbir zaman cevaplamadı; Arabistan'ın kadınlara yüz yıldır devam eden benzeri görülmemiş zulmünü telafi etmek mümkün müdür? Bu soruyla birlikte Arabistan kendine şunu soracaktır: Kralın ve yakın zamanda Bin Selman'ın savaş çıkarmak, müdahale ve komplo kurmak için harcadığı paraları neden Müslüman Arabistan halkı ödesin?

Suudi Arabistan’dan Suriye’ye huzursuzluk ve savaşın yönlendirilmesi, bu ülkenin Müslüman halkına yedi yıl süren kaos ve güvensizlik yaşatılması, özgürlük dışında başka talebi olmayan Bahreyn halkına müdahale edilmesi, İran'la işbirliği yaptığı gerekçesiyle Katar’a müttefikleriyle birlikte uzun soluklu baskı ve yaptırımlar uygulanması, Lübnan'a müdahale etmek ve bu ülkede hükumet kurulmasını engellemek, Irak'ı zayıflatmak için girişimde bulunmak ve nihayetinde Muhammed Bin Selman'ın İran'ı bölgede zayıflatmak amacı ile Yemen'e yıkıcı bir savaşın empoze etmesi... Elbette cevapsız bırakılan çok sayıda soru bulunmaktadır ve kadınlara araç kullanma hakkı verme gibi reformlarla Arabistan'da kamuoyu çarpıtılmaya çalışılmaktadır.

Suriye'deki sistemin istikrara kavuşması ve esas olarak Suudi Arabistan gibi ülkelerin desteğine dayanan muhalefetin istifası, Muhammed Bin Selman'ın ve babalarının bölgesel çalışmasındaki kara noktalar idi.  Bahreyn hükumetinin geçen 7 yıla rağmen muhalifleri bastırmadaki başarısızlığı ve geçtiğimiz günlerde Katar'ın bir yıl sonra Bin Selman'a teslim olmadığına ve ona inanmadığına yönelik açıklamasıyla Suudi Arabistan'ın çalışmasındaki başarısızlığının devam ettiği görüldü.

Irak ve Lübnan, halkın oylarına dayanarak, veliaht prense şu mesajı yolladı: Diğer ülkelere müdahale zamanı sona erdi ve ulusun kendi kaderlerini doğrudan belirleme kararlılığına karşı hiçbir tehdit ya da komplo etkili olmayacaktır. Yine de Yemen'in deneyimi benzersizdir, çünkü Bin Selman sadece bu gösteride başarısız olmakla kalmadı aynı zamanda Yemen halkının elinde bir mahkum haline geldi.

Bin Selman, Yemenlilerin hapishanesindedir çünkü Yemen'in istifa eden eski cumhurbaşkanı Mensur Hadi'yi geri getireceğine, İranlıları Yemen'den koparacağına ve sınırlarını güvenli hale getireceğine dair söz vermişti. Ancak Hadi'yi geri getiremedi çünkü Yemen halkı kendi kaderini belirleme hakkını kullanmakta ısrar etti. İran'ın bölgedeki etkinliğini kıramadı, çünkü aslında İran'ın gücü Bin Salman'ın oluşturduğu bir güç değildi ve nihayetinde gücünü Yemen'e saldırmak için kullanması nedeniyle sınırlarında güvenliği sağlayamadı. Bin Salman, Yemenlilerin tutsağıdır çünkü Yemen'in işgaline bir krallık empoze edildiğini düşünüyor ama Yemen hapishanesinin gardiyanlarının sanki Bin Salman'ın acımasızlığı karşısında geri adım atma ve anlaşma gibi bir niyetleri yok. Bin Selman bir Yemen mahkumudur, çünkü Suudi sınırlarında Lübnan Hizbullahı gibi oluşumları engelleyecekti, ancak bunu başaramadığı gibi sabahı Yemen füzelerini tadarak akşam ediyor ve geceyi de Yemenlilerin operasyon yapması korkusuyla geçiriyor.