Ray El-Yevm: Erdoğan, ABD'nin İran Yaptırımlarına Karşı Muhalefet Cephesine Liderlik Ediyor


İran'ın en büyük petrol müşterisi olan ve İran'dan her gün 600 bin varil petrol alan Çin başta olmak üzere bazı Asyalı ve Avrupalı ülkeler Türkiye'yi örnek alabilirler.

Tesnim Haber Ajansı - Arap dünyasının ünlü yazarlarından Abdulbari Atvan, Ray el-Yevm'de şöyle yazdı: Erdoğan, İran'a yönelik çok yakında uygulanabilecek ekonomik yaptırımlara karşı muhalefet cephesine liderlik ediyor... İran'ın en büyük petrol müşterisi olan Çin de aynı şeyi yapıyor... Suudi Arabistan, (petrol piyasasındaki) açığı kapatma sözünü vermiştir... Acaba biz, Rusya, Türkiye, Çin, İran ve Hindistan'dan müteşekkil karşıt bir cephe ile karşı karşıya mıyız?

Atvan yazısında; ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarını ve Erdoğan'ın bu yaptırımlara karşı çıkan cepheye liderlik rolünü ele alarak şu şekilde değerlendirmede bulundu:

ABD Başkanı Donald Trump 14 Kasım'ı İran'a karşı boğucu ekonomik yaptırımların başlayacağı gün olarak ilan etmiş ve bu süreçte en bariz girişim, bu ülkeden petrol alımlarının durdurulmasıdır. Çok sayıda Avrupalı ve Asyalı ülkenin buna uyması mümkündür ancak Çin, Hindistan ve Rusya gibi güçlü ülkelerin çoğu buna karşı çıkmaktadır.

Bu yaptırımlara karşı en hızlı tepki ve muhalefet Türkiye yönetiminden geldi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Sözcüsü İbrahim Kalın perşembe günü yaptığı açıklamada, ülkesinin gelecek yıl teslim edilecek Rus S-400 anlaşmasından geri adım atmak için ABD'nin tehditleri karşısında asla teslim olmayacağını duyurdu. Kalın ayrıca, ABD'nin İran'dan petrol ithalatını durdurmaya yönelik yaptırımlarına uymayacağını ve kendi ekonomik çıkarları çerçevesinde hareket edeceğini belirterek, İran'ın Türkiye için önemli bir ekonomik ortak ve komşu olduğunu kaydetti.

Bazı Asyalı ve Avrupalı ülkeler, Türkiye'yi örnek alıp, İran'dan petrol alımlarına devam edebilirler. Özellikle, İran'ın en büyük petrol müşterisi olan ve her gün 600 bin varil petrol ithal eden Çin de aynı şekilde hareket edebilir. 450 bin varil ile Hindistan, 250 bin varille Güney Kore ve 200 bin varil ile Türkiye sırasıyla İran'ın en büyük ikinci, üçüncü ve dördüncü petrol müşterileri sayılıyorlar.

Burada ilginç olan konu, İtalya (her gün 180 bin varil), Fransa (110 bin varil), Yunanistan (100 bin varil) ve İspanya'nın (70 bin varil) İran'dan petrol ithal etmeleridir. Bu arada, petrol ihraç eden ülkelerden biri olan ve her gün yaklaşık 3 milyon varil petrol satan BAE de İran'dan her gün 100 bin varil petrol alıyor.

İran'ın en büyük petrol müşterisi olan Çin, ABD'nin bu tehditlerinden kaygılarını dile getirmiştir. Bu ülke acaba Türkiye gibi karşı çıkacak mı, ya ada ABD ile geniş çaplı ticari ilişkilerini korumak için bu tehditler karşısında teslim mi olacak?

ABD, Suudi Arabistan başta olmak üzere Arap müttefikleri kozunu, İran'a uygulanabilecek petrol yaptırımının ardından petrol piyasasındaki açığı kapatmak için kullanıyor.

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Halid Falih, bu bağlamda yaptığı açıklamada; ülkesinin bu açığı kapatmaya hazır olduğunu deklare etti. Suudi Arabistan, Kuveyt savaşı sonrasında Irak'a karşı ABD'nin yaptırımları sırasında, Irak'ın payını kaparak, günlük bazında petrol ihracatını 4 milyon varile arttırmıştı.

Kuşkusuz Türkiye ile ABD ilişkileri, giderek gerginleşiyor. Bu da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetinin Amerika'nın Rus S-400 füze sisteminin alımı ile ilgili tehditlerine karşı çıkması veya İran'dan petrol almaya devam etme kararından dolayı değil, ABD'nin PYD ve YPG'yi finansa etmesi ve ABD'de yaşayan Fetullah Gülen'i destekleyip, Ankara'nın Gülen'i iade etme talebini reddetmesinden kaynaklanıyor.

Türkiye, ABD ve NATO ile ilişkilerine pek yaslanmıyor, kuzeyden Rusya'ya, doğudan Irak, İran, Çin ve Hindistan'a doğru hareket ediyor çünkü İran'ın önemli ekonomik ortağıdır ve iki ülkenin yıllık ticaret hacmi 11 milyar dolara çıkıyor, iki taraf ayrıca gelecek 4 yıl zarfında ikili ticareti 35 milyar dolara yükseltmek üzerinde mutabık kalmışlardır. Kalın'ın İran'ın Türkiye'nin önemli ortağı olduğu sözünden maksadı da bu olsa gerek.

Fransa, İtalya ve Almanya başta olmak üzere Avrupalı ülkeler,  her daim İran ile nükleer anlaşmaya bağlı olduklarını deklare ederek, Tahran'dan petrol alımlarına ve bu ithalat için gereken ödemeleri yapmak için avroyu dolar yerine kullanmaya vurgu yapıyorlar. Ancak petrol firması Total ve otomotiv firması Peugeot gibi dev şirketler, ABD'nin yaptırımlarından korunmak amacıyla İran piyasasından çekilmek için adım atmaya başlamışlardır.

Donald Trump, tüm dünyayı istikrarsızlaştırmak ve düşmanlar oluşturmakta çok beceriklidir. İran'a karşı yaptırımları da bu gerçeği kanıtlayan başka bir delildir. Ancak bu şantaja eşlik edilmesi temin edilmiş değil ve hatta ters tepebilir. Erdoğan'ın Türkiye’si de kırmızı kart göstermek ve muhalefet cephesine liderlik etmekte öncü olacak mı Allah bilir.