Suudi Arabistan Ve BAE'nin Irak'taki Gösterileri Siyasileştirme Çabaları


Suudi Arabistan ve BAE başta olmak üzere Irak düşmanları, son sıralarda gösteri düzenleyen Irak milletinin saflarına sızmaya ve böylece protestoları toplumsal rotasından çıkarıp, siyasileştirmeye ve böylece Irak'taki partiler arasında çatışma çıkarmaya gayret gösterdiler.

Tesnim Haber Ajansı - 14 Temmuzdan beri, Irak halk gösterilerine sahne olmaktadır. Bu gösterilerin çıkış noktası ülkenin güneyindeki Basra oldu. Yüzlerce Basralı valilik önünde barışçıl gösteri düzenleyerek, işsizlik ve hizmet sorunlarının giderilmesini istediler. Basra'da başlayan itirazlar süratle ülkenin Vasıt, Misan ve hatta Kerbela-i Mualla ve Bağdat gibi diğer vilayetlerine sıçradı. Iraklılar; elektik, içme suyu gibi alanlarda verilen hizmetlerin iyileşmesi ve işsizlik sorununun çözülmesini istiyorlar.

Irak toplumu, eski rejimi geride bırakıp, yeni bir rejime geçen bir toplumdur. Yeni hükümet 15 yaşına gelmiştir ve bu süre güvenlik sorunlarıyla uğraşan bir ülke için niçin sorunlar var demek için fazla bir süre sayılmaz. Irak gibi bir ülkenin bu tür sorunlarla karşı karşıya kalması doğaldır.

Irak'ın güneyinde düzenlenen protestolar hakkında birkaç noktaya değinmek gerekiyor; ülkenin güney sakinleri başta olmak üzere Irak vatandaşları için, yazın kavurucu sıcaklığında elektrik kesintisi tahammül edilemezdir. Bu nedenle, geçtiğimiz senelerde de Irak'ta özellikle güney bölgelere protestolara sahne olmuştur. Bu bölgeler ülkenin diğer noktalarına göre imkanlar ve hizmetlerin yoksunluğundan daha fazla acı çekmekteler.

Irak'ta son sıralarda düzenlenen gösteriler sırasında, bazı siyasi veya mezhebi yetkililer ve kurumlar, halkın sorunlarının çözümüne katkı sağlamak yerine alacaklı gibi hareket ederek, birçok yerde kendileri patlak veren sorunlardan sorumlu olup, halktan özür dilemektense bu protestoları onayladılar.

Başka bir konu ise, ülkede yeni rejim ile ilgilidir çünkü Irak'ta kurulan yeni rejim, Iraklıların ulusal çıkarlarına oldukça uygun şekilde gelişmiştir ve herhangi bir sorun ve mesele bu rejim uyarınca çözüme kavuşması gerekiyor. Yeni rejim Irak halkının uzun tecrübesinin ürünüdür ve bu Irak halkı için büyük bir kazanım sayılıyor. Bu rejimin korunmasıyla ülkedeki diğer sorunların çözümü mümkündür.

Ancak, Suudi Arabistan ve BAE başta olmak üzere Irak düşmanları, son sıralarda gösteri düzenleyen Irak milletinin saflarına sızmaya ve böylece protestoları toplumsal rotasından çıkarıp, siyasileştirmeye ve böylece Irak'taki partiler arasında çatışma çıkarmaya gayret gösterdiler.

Bunu iki şekilde yapmaya çalıştılar;

1-Bazı belli medyada bu gösterilerde Tahran-Bağdat ilişkilerinin protesto edildiği yoğun biçimde gündeme getirilerek, İran'ın Irak halkının sorunlarının sorumlusuymuş gibi gösterildiğine tanıklık ettik. Oysa İran olmasaydı, Irak’ta bu günkü emniyet asla olmazdı. Irak parça parça olur ve kan gölüne dönerdi, türlü kriz ve sorunlara maruz kaldırdı. Eğer İran olmasaydı; Semave, Basra, Naseriye, Kadesiye ve diğer kentlerde sokaklara çıkanların hepsi bugün toprak altında olurdur. IŞİD, "biz gelsek en az 3 milyon Şii'yi boğazlarız"  demişti.

Ancak belli medya ve akım, İran'ı Irak'taki sorunlardan sorumlu göstermeye çalıştı.

2- Irak'ta yeni rejimi bozmak için yapılan başka bir girişim ise, itirazların keskin tarafını yeni rejim ve sistemi şekillendiren ve geliştiren Şii partilere yöneltmeleri oldu. Düşmanlar, tüm bu partilerin beceriksiz olduğunu göstermeye çalışarak, Şii akımının dışlanması gerektiğini deklare ettiler. Düşmanlar ayrıca, bir partiyi suçlayarak, Iraklı partiler ve gruplar arasında çatışma çıkarmaya ve böylece Şiiler'in katılımıyla koalisyon hükümetinin kurulmasını önlemeye çalıştılar.

Sonuç

Irak'ın güneyinde tanıklık ettiklerimize göre, halkın sorunlarını malum ülkeler ve çevreler siyasileştirmeye çalıştılar. ABD, Siyonist rejim ve Suudi Arabistan gibi bölge ve Irak düşmanları bu siyasi çizgiyi çizmişti. Onlar, Irak'ta durumu kendi lehine değiştirmeye gayret gösterdiler, ancak düşmanların komplosu bir yere varamayacak çünkü daha önce de bu tür gösteriler düzenlenmiş ancak yöneltilmiştir.

Ayrıca, Irak'taki gösterilerde dile getirilen sorunlar çözümlenebilir. Elektrik kesintisini protesto eden güney sakinlerinin yanı başından elektrik türbinlerini döndürebilecek Dicle Nehri geçmektedir. Hakeza sağlık ve içme su sorunu da aynı nehir üzerinden çözümlenebilir.

Demek ki, Irak'ta protestoya sahne olan bölgeler, imkan bakımından zenginler ki halkın taleplerini hızlı biçimde karşılayabilir.