AB, ABD'nin Yükümlülüklerini Çiğnemesine Sadece Üzgün!
AB ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını sadece kınamakla yetinirken hükumet yetkilileri AB’yi takdir ediyor.
Tesnim Haber Ajansı - Bugün Avrupa, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımların ikinci bölümünün getirilmesine karşı gösterdiği tepkide sadece "üzgünüz" demekle yetindi. Buna karşı ülkenin üst düzey yetkilileri, nükleer yükümlülüklerin tek taraflı uygulanmasına vurgu yaparak, Avrupa'yı "hiç" için takdir ediyorlar.
Avrupalı tarafın nükleer anlaşma konusundaki eylemsizliği her geçen gün daha da genişliyor.
İngiltere, Fransa, Almanya ve AB cuma günü düşündürücü bir şekilde bir açıklama yaparak, ABD'nin İran'a karşı yaptırımlarından derin üzüntü duyduklarını yenileyerek, hatta daha önce sözünü verdikleri İran ile mali mekanizma kanalını kurmayı yerine getirmedi.
İngiltere Hükümet Sözcüsü de ayrı bir açıklama yaparak, ABD'nin İran'a karşı yaptırımlarını geri getirmesi için üzgün olduklarını söyledi.
Bu arada ilginç ve tuhaf bir konu ise, Avrupalı tarafın İran'a hitaben, nükleer anlaşma yükümlülüklerini tek taraflı ve beklentiye girmeden yerine getirmeye devam etmesine vurgu yapmasıdır.
Avrupalı tarafın bu küstahça yaklaşımına Ruhani, ekonomi bakanlığı yetkilileri ve yöneticileriyle görüşmede yaptığı konuşmada; "ABD, kendi sözünü tutmazken AB onunun yanında durmadı, bu kolay bir şey değil. AB komple onunla değil. Bu yani dış politika ve diplomasi zaferi...."
Dışişleri Bakanı Zarif pazartesi günü de mecliste yaptığı açıklamada; "Gerçek şu ki, nükleer anlaşma ABD'nin tüm ihlallerine ve ahdet vefasızlığına rağmen, bugün dünyada ABD'nin yenilgi kriteri haline gelmiştir. İşte bakınız, ABD'nin müttefikleri özel hesap açıyor ve ABD'nin zorbalığını kabul etmiyoruz diye açıklamalarda bulunuyor." ifadelerini kullandı.
Zarif ayrıca, nükleer anlaşma yüzünden ABD tarihinde bu ülkenin en büyük kazığı yediğini söyledi.
Geçtiğimiz haftalarda da, Ruhani şöyle demişti: Avrupa bizim arkamızda.
Oysa Ruhani 5 yıl önce Şerif Üniversitesi'nde; "Avrupalılar emre itaat ediyorlar ve ABD köy ağasıdır. Köy ağasıyla bağlamak daha kolaydır." ifadelerini kullanmıştı.
Hatırlatmak üzere AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi geçen mayıs ayında yaptığı açıklamada; Avrupa tarafından nükleer anlaşma yükümlülüklerinin yerine getirilmesi konusunda "güvence vermeyiz" açıklamasında bulunmuştu.
İyi Polis-Kötü Polis
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Irakçi de temmuzda; ABD'nin "kötü polis" ve Avrupa'nın "iyi polis" rolünü oynadıklarını söylemişti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da ekimde France 24'e yaptığı açıklamada; stratejisinin nükleer anlaşmanın korunması, 2025 yılından sonra İran'ın nükleer faaliyetinin yönetilebilmesi, İran'ın balistik füze faaliyetinin kontrolü ve bölgede İran'ın nüfuzuna karşı koyulması olmak üzere 4 ayağı olduğunu belirterek, ABD ile görüş ayrılıklarının tavır yönetimi üzerinde olduğunu söylemişti.
Almanya Dışişleri Bakanı da, ekimde; "ABD ile İran'a karşı ortak hedefler takip ediyoruz. Sadece takip ettiğimiz yollar farklıdır." diye konuşmuştu.
Bugün Avrupa, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımların ikinci bölümünün getirilmesine karşı gösterdiği tepkide sadece "üzgünüz" demekle yetindi. Buna karşı ülkenin üst düzey yetkilileri, nükleer yükümlülüklerin tek taraflı uygulanmasına vurgu yaparak, Avrupa'yı "hiç" için takdir ediyorlar. Hükümetin bunca nükleer anlaşma hayranı olduğu için Avrupa'nın İran'ın nükleer anlaşmadan kaynaklanan haklarının gerçekleştirilmesi için bir adım atacağını düşünmek safdillik olur.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo CBS haber kanalına yaptığı açıklamada; ABD Başkanı Donald Trump'ın İran karşıtı girişimlerini takdir ederek, Washington'un İran'ın tavrını değiştirmek peşinde olduğuna vurgu yatı.
Pompeo'nun "İranlılar'ın nükleer programını yeniden başlatmayacaklarından eminim" sözleri, hükümetin Batılı tarafa gönderdiği yanlış palanlardan kaynaklanıyor.
Aslında, Batı düşüncesi ve algısında nükleer anlaşma, Ruhani hükümetinin itibarını yok etmiştir. ABD ve Avrupa, Ruhani hükümetinin nükleer anlaşma hayranlığı yüzünden nükleer anlaşmaya karşı her türlü muamelede bulunmaları halinde yine de Ruhani ve hükümeti anlaşmadan çekilmeyeceğini biliyorlar.
Washington Exminer sitesinin haberine göre, Washington yönetimi İran ile nükleer anlaşma çerçevesinde barışçıl nükleer programı konusunda işbirliği yapan ülkeleri yaptırımlardan muaf tutmak istiyor.
ABD, İran'ı tek taraflı olarak nükleer kısıtlamalarını uygulaması için teşvik etme hedefiyle bunu yapıyor.
Hükümet yetkililerinin yaptığı açıklamalara göre; nükleer anlaşmanın İran tarafından uygulanması karşılığında, Tarhan'a yönelik tüm yaptırımlar askıya alınacak değil birden iptal edilecekti.
