Siyonist Medya: İran-Suudi Arabistan Anlaşması İsrail'in Planlarını Alt Üst Etti


Siyonist İsrail'e ait internet sitesi Walla, İran ile Suudi Arabistan ardından imzalanan anlaşmanın Tel Aviv'nin planlarını alt üst ettiğini bildirdi.

Tesnim Haber Ajansı- İbranice yayınlanan internet sitesi Walla’da yayınlanan yazıda, İran ile Suudi Arabistan ardından imzalanan anlaşmanın Tel Aviv'nin tüm planlarını alt üst ettiği belirtildi.

Yazıda, “Suudi Arabistan'dan petrol arzını günde bir milyon varil azaltma açıklaması geldi. Arabistan’ın petrol üretimi günlük 8 milyon varil olacak. Riyad, petrol üretimini düşürme konusunda OPEC plus üyelerine danışmış olsa da ancak bu kararı başka şirketlere sormadan tek taraflı olarak veriyor.” ifadesi kullanıldı.

Siyonist Rejim’e ait internet sitesine göre, Suudi Arabistan'ın bu kararı petrol fiyatlarını artırdı. Riyad'ın bu yıl ikinci kez petrol arzını keseceğini açıklaması ABD'nin öfkesine yol açtı.

ABD bölgedeki etkisini geri kazanmaya çalışıyor; çünkü bu ülke savaşlarda çok büyük bedeller ödedi ve bu ülkenin ordusunun askerleri arasında çok sayıda zayiat verildi. Amerika, yeni bölgesel siyasi düzenlemelerle Ortadoğu ve bölge ülkelerinde gücünü geri kazanmaya çalışıyor.

İsrail'in, ABD Başkanı Joe Biden'ın Siyonist Başbakan Binyamin Netanyahu'yu Washington'a davet etmesi ve Suudi Arabistan ile normalleşme sürecini gözden geçirmesini beklediği belirtilen yazıda, "Bu durumda İsrail'de iç kriz başladı ve Tel Aviv, bölgedeki hızlı gelişme süreci karşısında donakaldı. İran-Suudi Arabistan anlaşması, Çin'in arabuluculuğuyla sessiz bir şekilde gerçekleşti ve İran'ın Suudi Arabistan'daki büyükelçiliği 7 yıl aradan sonra yeniden açıldı." denildi.

Walla’da yayınlanan yazıda, “İsrail, İran’ın Buşehr, Natanz ve Fordo tesislerine ulaşmak amacıyla 'radara yakalanmama' özelliği olan F-35 savaş uçaklarının Suudi Arabistan semalarını kullanması için Riyad ile anlaşma yapacağını umuyordu. Ancak Çin gelip ortalığı karıştırdı ve İran İslam Cumhuriyeti ile Suudi Arabistan arasındaki diplomatik ilişkiler yeniden başladı.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Bu yazıya göre; Riyad yönetimi, birkaç ay önce Türkiye'ye döndü ve Suudi Arabistan Kalkınma Fonu aracılığıyla bu ülkede 5 milyar dolarlık bir yatırım yaptı.

Suudi Arabistan sorununun ABD ve Batı ülkeleri için stratejik bir konu haline geldiğini bildiren Walla sitesi, Washington yönetiminin, Riyad'ın Batılı ülkelerden uzaklaşıp Çin, Rusya ve İran'ın kucağına gitmesinden endişe duyduğunu yazdı.
Riyad'ın İsrail ile normalleşme şartının Suudi Arabistan'ın sivil nükleer programının kabul edilmesi ve gelişmiş Amerikan silahlarının sağlanması olduğu ileri sürülen yazıda, “Suudi Arabistan Veliaht Kralı Muhammed bin Selman, Biden'a istediğini elde edebileceğine dair sinyaller gönderiyor. Joe Biden, Bin Selman'ın imalarını ve Suudilerin şartlarını anlamazsa, Riyad petrol üretimini yüzde 20 oranında azaltacak, bu da ABD'de benzin fiyatlarının artmasına neden olacak ve ABD’li seçmeni kızdırmış olacaktır.” ifadeleri kullanıldı.

Daha önce Rey el-Yevm gazetesinde Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun Riyad ziyaretine ilişkin yayınlandığı analizde, Muhammed bin Selman’ın Maduro’yu sıcak karşıladığı belirtildi.

Analizde şu ifadelere yer verildi:
“Washington yönetimi Maduro’yu meşru bir başkan olarak tanımıyor ve hakkında ‘yolsuzluk’, ‘uyuşturucu kaçakçılığı’ ve ‘insan haklarının ihlali’ gibi asılsız suçlamalarla bulunarak yaptırımlar uyguluyor.

Bu sırada Suudiler, ABD'yi öfkelendiren Venezuela Devlet Başkanı Maduro’yu karşılarken Suudi Arabistan'daki İran büyükelçiliğinin yeniden açılacağını duyururdu ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın da Cidde’deki Liderler Zirvesine katılmasını da memnuniyetle karşıladılar.”

Tüm bunların Suudi Arabistan'ın ABD ve Batılı ülkelerin yaptırım uyguladığı ülkelerle ilişkilerini güçlendirmek anlamına geldiğini yazan Rey el-Yevm gazetesine göre; Amerika bu ülkeleri kendisine rakip olarak görüyor. Bu arada Suudi Arabistan'ın Rusya ve Çin ile ilişkilerini güçlendirmesi, Riyad yönetiminin dünyanın değişmekte olduğunun farkına vardığını ve Suudi yetkililerin de kendi çıkarları doğrultusunda adımlar attığını gösteriyor.

İran-Suudi Arabistan anlaşması

Irak ve Umman'ın ev sahipliğinde 2021'de müzakerelere başlayan Riyad ve Tahran, 10 Mart'ta Pekin'de Çinli yetkililerin aracılığıyla 7 yıl aradan sonra diplomatik ilişkilerin iki ay içinde yeniden başlatılması konusunda anlaşmaya varmıştı.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile Suudi Arabistanlı mevkidaşı Faysal bin Ferhan da 6 Nisan'da Pekin'de bir araya gelmiş ve iki ülke büyükelçiliklerinin yeniden açılması, iki ülke arasındaki uçuşların yeniden başlatılması ve vizelerin kolaylaştırılması konusunda anlaşmıştı.

Bu anlaşmaların ardından Amerikan medyası ve siyasi çevreler, Batı Asya bölgesinde ABD'nin isteklerine aykırı bir gelişmenin yaşanmasından endişe duyduklarını dile getirdiler.

Birçok uzman, Suudi Arabistan'ın ABD'den uzak durmasının Suudileri ABD'nin Siyonist Rejim’le anlaşma baskısından kurtarabileceğine inanıyor. ABD'nin aksine Çin, bu konuda Riyad'a herhangi bir baskı uygulamamakta ve İsrail ile normalleşmeyi Suudi Arabistan ile ilişkilerde ön şart olarak görmemektedir. Aslında bu ülke İsrail konusu ile daha çok ilgilenmiyor.