Batı Şeria, Netanyahu Kabinesinin Yeni Kabusu


Siyonist işgal rejiminin tüm saldırgan tutumu ve baskısına rağmen Filistin halkının işgale karşı kararlı direnişi devam ediyor. Cenin'de yaşanan son olaylar Tel Aviv rejimini şoke etti.

Tesnim Haber Ajansı- Geçen hafta Batı Şeria, işgalci  rejimin ordusu, polis gücü ve diğer güvenlik güçleri ve istihbarat servisleri tarafından devam eden saldırılarına karşı Filistin direnişinin atan kalbi haline geldi. Batı Şeria'daki çatışmaların merkezi, Nablus ve Cenin şehirleriydi.
İşgalci Tel Aviv rejiminin planlarını altüst eden önemli olay ise "El Yapımı Bomba Savaşı" diyebileceğimiz bir operasyon sırasında yaşandı.
Filistin direnişinin 20 Haziran Pazartesi günü Cenin Mülteci Kampı'nda gerçekleştirdiği operasyonda, El Aksa Şehitleri Tugaylarının rejimin zırhlı araçlarına karşı kurduğu pusuda en az 29 el yapımı bomba patlatıldı.

Bu operasyonda Siyonist Rejim, 7 askerin yaralandığını doğruladı, bunlardan birinin durumunun kritik olduğu bildirildi.
Söz konusu eylemde İsrail ordusuna ait 7 askeri aracın da hasar gördüğünü aktaran Tel Aviv, bu araçların Cenin kampından çıkarılmasının ancak muharebe-mühendislik birimlerinin saatlerce süren çabasıyla mümkün olduğunu ve olay yerinden çekilmenin en uzun operasyon olduğunu açıkladı.

Siyonist ordu, Batı Şeria'da daha önce böyle bir durum ile karşılaşmamıştı.Çünkü direniş eylemleri genellikle silahla çatışma veya el yapımı bomba fırlatmayla sınırlıydı. Ancak Cenin'de yaşanan patlama olayları, son on yılda Batı Şeria'nın kuzeyinde işgale karşı yeni direniş modelleri oluşturmak için gösterilen çabaların perde arkasını gösteriyor.

Filistinli direnişçiler tarafından hazırlanan pusu, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin Mülteci Kampı’na baskın düzenleyen İsrail ordusunda şok yarattı. Bu operasyon, patlamanın şiddeti açısından bensizsizdi ve Siyonist rejimin zırhlı araçları ağır hasar gördü. Pusunun ardından Apaçi helikopterleri yaklaşık 20 yıldır ilk kez havadan müdahale ederek Filistinlilerin ilerlemesini engellemek için açık alanları bombaladı.

Uzmanlara göre Cenin’deki olaylar yeni bir dönemin başlangıcı anlamına geliyor ve bundan sonra İsrail rejiminin Batı Şeria'ya yönelik saldırılarının çok maliyetli olacağına işaret ediyor.

Cenin Mülteci Kampı’ndaki direniş liderlerinden Cemal Havil, Batı Şeria'nın Cenin bölgesinde yaşanan gelişmeleri Tasnim’e değerlendirdi.
Filistinli direnişçilerin eylemini övgüyle karşılayan Havil, “Bugün Cenin kampı her savaşın kendine özü dili olduğu gerçeğini ortaya sergiledi. Herkes yorulsa bile bu kamp yorulamaz. 2002'den beri rejim güçler, Batı Şeria ve Cenin kampında Apaçi helikopterlerini ilk kez kullandı.” dedi.

Havil, Filistin direniş operasyonları hakkında, “Bu operasyonlar, Filistinli direnişçilerin Cenin, El Aksa, Kassam ve Ebu Ali Mustafa tugarlarının sahada birlik içinde hareket ettiğini gösteriyor.” ifadesini kullandı.

Cenin’de İşgalci rejim güçlerinin silahla açtığı ateşle şehit olan 6 kişi için cenaze töreni yapılmazken Filistin direnişi bir operasyon daha gerçekleştirdi.
Batı Şeria’daki Eli Yahudi Yerleşkesi yakınlarından geçen Ramallah-Nablus karayolu üzerinde 20 Haziran Salı akşamı gerçekleştirilen ateş açma eyleminde 4 Siyonist yerleşimci öldü ve biri ağır 4 yerleşimci de yaralandı.

Eli Yahudi Yerleşkesi yakınlarındaki bir benzin istasyonunda eylemi gerçekleştiren Filistinlilerden biri olay yerinde ve diğeri de daha sonra işgal güçleri tarafından Tubas’ta şehit edildi.

İslami Direniş Hareketi (Hamas), eylemcilerden birinin 26 yaşındaki El-Kassam Tugayları mücahidi Müenned Falih Şehhade olduğunu duyurdu.
Açıklamada, Kur’an hafızı ve eski esir Şehhade’nin Nablus’un güneybatısındaki Urif köyü sakinlerinden olduğu belirtilerek, Filistin halkının mümkün olan her türlü yolla kendini savunma hakkı bulunduğu ifade edildi.

Hamas Hareketi, diğer eylemcinin de El-Kassam Tugayları mücahitlerinden 24 yaşındaki Halid Mustafa Sabah olduğunu ve Filistinli gencin yoldaşının ardından şehit düştüğünü bildirdi.

Açıklamada ayrıca eylemin işgal güçlerinin Gazze’ye düzenlediği hain saldırılarda şehit olan komutanların intikamı, Mescid-i Aksa’daki ihlaller ile Nablus ve Cenin’e düzenlenen baskınlara misilleme olduğu kaydedildi.
Bu eylem, işgalci rejime ve yerleşimcilere indirdiği ağır darbenin yanı sıra Batı Şeria genelinde işgalci rejimin üzerine bir ateş gibi düşen direniş politikasının güçlenip yayılmasında önemli rol oynadı. Öyle ki işgal altındaki Batı Şeria’da rejimin devam eden saldırganlığına karşılık vermek amacıyla silahlı gruplar oluşturmak için yarış başladı.

Aynı zamanda rejimin çeşitli askeri birlikleri, istihbarat servisleri ve güvenlik kurumları birbirlerini direniş operasyonlarını göz ardı etmekle suçluyorlar. Bu, işgalciler arasında korku ve endişenin arttığını gösterirken bir zaaf işaretidir.
Öte yandan Siyonist yerleşimciler çizilen imajlarını düzeltmeye ve intikam almaya çalıştılar. Onların tek seçeneğı Filistin köy ve kasabalarına organize saldırılara başvurmaktı.

Yüzlerce aşırılık yanlısı siyonist yerleşimci, işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerine baskınlar düzenleyerek Filistinlilere ait dükkanları, araçları, tarlaları, benzin istasyonunu ve zeytin ağaçlarını ateşe verdi.

Silahlı yerleşimcilerin Turmusaya beldesindeki Filistinlilere saldırması sonucu 1 Filistinli şehit oldu, 12 kişi yaralandı.
Aynı günün akşam saatlerinde Urif beldesi de benzer bir saldırıya maruz kaldı,  Urif sakinleri saldırı düzenlemeye çalışan yerleşimcileri geri püskürttü.
Tesnim’e konuşan Turmusya sakini, Siyonist yerleşimcilerin saldırısının ayrıntılarını şöyle anlattı:
“En az 300 silahlı yerleşimci Turmusaya’nın kuzeyinden bize saldırdı. Silahlı kişiler evleri, arabaları ve tarım arazilerini ateşe verdi. Bütün insanlar donakalmıştı. Çok sayıda işgal askerlerinin olay yerinde bulunmasından çok şaşırdık . Yerleşimciler itfaiye aracı, ambulans ve kurtarma ekiplerinin gelmesini engellemek için beldenin ana girişini kapattılar.”

Bu yılın başından beri Siyonist İsrail'in saldırılarında 180 Filistinli şehit oldu. Şehitlerin çoğu işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin ve Nablus kentlerinden.  Bu arada direniş eylemi sonucu ölen işgalcilerin sayısı önceki yıllara göre eşi görülmemiş bir oranda arttı.

Direniş eylamlerinde en az 26 işgalcinin öldürüldüğü ve yüzlerce kişinin yaralandığı belirtiliyor.
Hiç kuşkusuz işgal altındaki Batı Şeria'da ve özellikle Nablus ile Cenin'de direniş eylemlerinin artması, rejimin üst düzey güvenlik, siyasi ve askeri yetkililerini politikalarını yeniden gözden geçirmelerine ve bir çözüm arayışına girmelerine yol açacaktır.