İsrail, Hizbullah’la Topyekün Bir Savaşa Mı Hazırlanıyor?


Son haftalarda Gazze Şeridi'ndeki çatışmaların azalmasının ardından Güney Lübnan sınırında savaş ihtimali arttı. Ancak gözlemciler topyekün bir savaşın patlak verip vermeyeceği yönünde farklı yorumlar dile getiriyor.

Tesnim Haber Ajansı- Lübnan’daki Hizbullah Hareketi ile işgalci Siyonist İsrail ordusu arasında sınırda 8 Ekim’den bu yana çatışmalar devam ediyor. İki taraf arasında karşılıklı füze, drone ve hava saldırılarıyla devam ederken çatışmalar şu ana kadar topyekün bir kara savaşına dönüşmedi. Çatışmalar ve hava saldırılarının şiddetli bir şekilde devam etmesi üzerine sınıra yakın bölgelerde yaşayan sivillerin neredeyse tamamı evlerini terk etti.

Bu çatışmalarda Hizbullah şehitler verdi. İsrail tarafı da rekor sayıda zayiat verdi ve bazı durumlarda ölenelrin isimlerini açıklamayı reddetti ya da medya ölü sayısını gecikme ile yayınladı.

Bu çatışmaların devam etmesi, başta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres olmak üzere uluslararası kuruluş ve şahsiyetlerin uyarılarını beraberinde getirdi. BM Genel Sekreteri Guterres, İsrail ile Hizbullah arasındaki savaşın felakete yol açacağı konusunda uyarıda bulundu.

Geçtiğimiz günlerde kuzeye daha fazla askeri güç gönderdiğini duyuran Siyonist İsrail, Hizbullah'a yönelik yeni tehditler savurdu. Bazı gözlemciler bunu geniş kapsamlı bir savaşın başlangıcının işaretleri olarak yorumluyor.

Hizbullah Siyonist rejimin Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını durdurması halinde eylemlerine son vereceğini söylüyor. Karşı taraf da Hizbullah güçlerinin Lübnan'daki Litani Nehri’nin kuzey yakasına çekilmesini talep ediyor.

Bu durumda ABD, bu çatışmaları durdurmak ve Hizbullah güçlerini geri çekilmeye zorlamak için özel temsilcisi Amos Hockstein’i Lübnan'a gönderdi, ancak ABD’nin çabaları şu ana kadar başarısız oldu.

Son haftalarda Gazze Şeridi'ndeki çatışmaların azalması ve Siyonist İsrail’in yürüttüğü propaganda ile Güney Lübnan sınırında savaş ihtimali arttı. Ancak gözlemciler geniş kapsamlı bir savaşın patlak verip vermeyeceği yönünde farklı yorumlar dile getiriyor.

Birinci Senaryo: Topyekün  Bir Savaş

Topyekün bir savaş olasılığı fikrinin savunan analistler aşağıdaki nedenleri öne sürüyorlar:

1-Ahlaki bedelin Siyonist rejim tarafından ödenmesi: Bu görüşe göre Siyonist İsrail, Gazze Şeridi'ndeki saldırıların yol açtığı büyük yıkım ve katliam dünya kamuoyu ve uluslararası kuruluşlarının büyük tepkisini çekmiştir.

Artık böyle bir bedel ödediği için İsrail savaşı Lübnan'ın güney sınırlarına yaymak istiyor. İsrail’in kuzey bölgeye "takviye güç" göndermesi bu görüşü doğrulayan bir delildir.

2-7 Ekim olayından ders almak: Gazze'deki Hamas ve İslami Cihad hareketinin askeri gücünün geliştirilmesini ihmal eden Siyonist İsrail, 7 Ekim'de en büyük askeri yenilgilerden birini yaşadı. Dolayısıyla İsrail, Hizbullah'a kara saldırı yaparak, 7 Ekim olayının kuzeyde tekrarlanmasını önlemek istiyor.

3-Netanyahu'nun kişisel çıkarı: İsrail rejiminin Gazze Şeridi'nde başlattığı savaşta şu ana kadar zafer elde edemeyen Netanyahu ve kabinesini çöküşe yaklaştırmıştır. Elbette savaşın devam etmesi ve özellikle Güney Lübnan'da yeni bir savaşın başlaması muhtemelen Netanyahu kabinesini geçici olarak kurtaracaktır.

Öte yandan Netanyahu, İran ile ABD arasındaki gerginliğin bölgesel savaş ve çatışmaya dönüşmesini istiyor ve elbette bu hedefi şimdiye kadar başarısız oldu.

4- İsrail'in zayıflayan caydırıcılığı: 2006 yılında yaşanan 33 günlük savaş, Hizbullah'ın sınırlı bir askeri operasyonu ve iki İsrail askerinin esir alınmasıyla başladı. O dönemde Olmert kabinesi Lübnan'a karşı geniş çaplı bir savaş başlattı.

Ancak son dört ayda Hizbullah'ın eylemleri sonucu onlarca siyonist öldürüldü, Siyonist rejimin çok sayıda askeri noktası imha edildi, ancak buna rağmen 2006 savaşına benzer büyük çaplı bir saldırı görmedik.

Bu arada İsrail liderleri defalarca Hizbullah'ı topyekun savaşla tehdit etti, ancak tehditlere rağmen Lübnan Hizbullah Hareketi’nin saldırıları devam ediyor. Böyle bir durum İsrail'in caydırıcılığının zayıflaması olarak yorumlanıyor ve çözüm olarak Lübnan'a büyük bir askeri saldırı yapılması öneriliyor.

İkinci Senaryo: İsrail ile Hizbullah Arasında Geniş Çaplı Savaş olmayack

Bazıları ise İsrail ile Hizbullah arasında geniş çaplı savaş olmayacağını savunuyor.Bunun nedenleri şu şekilde:

1-Hizbullah'ın askeri gücü: Siyonist askerler ve analistler, Hizbullah'ın gücünün -Hamas'ın 10 katından fazla olduğunu ve şu anda bu hareketin elinde 150 bin ila 200 bin füze bulunduğunu belirtiyorlar. Onlar ayrıca, Hizbullah'ın cephaneliğinin yüzde 10’unun nokta atışı yapan füzelerle donatıldığını söylüyor.

Aslında Hizbullah'ının caydırıcılığı, Siyonist rejimin kapsamlı bir savaş başlatmasının önündeki en önemli engeldir.

2-Ekonomik darbe alan İsrail rejiminin savaşa hazır olmaması: Gazze savaşı Siyonist rejimi ekonomik ve sosyal açıdan vurdu. Gazze Şeridi çevresindeki Siyonist ksabalardan ve işgalci altındaki Filistin'in kuzeyinden 200 bin ile 300 bin kişinin yerinden edilmesi, ekonomik alanda 50 milyar dolarlık zarar görmesi, Gazze'deki savaşın devam etmesi Hamas’ın elindeki esirlerin serbest bırakılmaması ve gerekli önlemlerin alınamaması nedeniyle Siyonist toplumun yıpratmıştır. Ekonomik ve sosyal sorunlar nedeniye İsrail yeni ve daha geniş çaplı bir savaşa hazır değil.

Bazı analistlere göre iki taraf arasında bir savaş çıkması durumunda bu olay Tel Aviv ve Netanyahu kabinesi için en yıkıcı savaş olacak.

3-İki cephede aynı anda savaştan kaçınmak: İsrail rejiminin en önemli askeri stratejilerinden biri iki cephede aynı anda savaştan kaçınmaktır. Elbette İsrail şu anda Gazze Şeridi, Batı Şeria, Güney Lübnan ve Yemen cephesinde çatışıyor, ancak Hizbullah'la geniş çaplı bir savaşa girmeyi reddediyor.

4-İşgal altındaki topraklarda savaş karşıtı protestoların başlaması: Gazze Şeridi'nde yaklaşık 4 ay süren savaş boyunca Siyonist toplum, savaşı durdurmak amacıyla çeşitli protestolar düzenledi.

Siyonist esirlerin aileleri de Filistin direnişinin mahkum takası şartlarını kabul etmesi için Netanyahu kabinesi üzerinde baskı yapıyor.

5-ABD’nin savaşa karşı çıkması: Biden hükümeti  yaklaşan 2024 Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçimlerine hazırlanıyor. Batı Asya'da yeni bir savaş çıkması halinde durum Biden'ın rakibinin lehine olacaktır.

Herhangi bir savaşın meydana gelip gelmemesi genellikle kâr-zarar hesabına dayanmaktadır. İsrail’in Gazze Şeridi'ndeki savaş nedeniyle büyük kayıp ve zararlarla karşı karşıya olduğu bir ortamda, rejim liderlerinin Lübnan direnişine karşı yeni bir cephe açması pek mümkün görünmüyor.

Bu bağlamda ABD'de başkanlık seçimlerine giden yılda Biden hükümetinin sallantılı durumu ve bölgesel savaş korkusu da etkilidir. Ancak İsrail rejiminin Lübnan'a geniş çaplı bir saldırı düzenlemesi ihtimali de göz ardı edilmemeli. Böylesi bir durumda Hizbullah güçlerinin ve bölgedeki diğer direniş gruplarının savaşa hazır seviyede olması çok mantıklıdır.