Bloomberg: İran'ın insansız hava araçları yaptırımlara rağmen daha da gelişti

Tesnim Haber Ajansı - Bloomberg Haber ağı Salı günü yayınladığı bir analizde, İran'ın yaptırım sürecinde endüstrilerinde kaydettiği ilerlemeyi analiz etti: "İran'ın gittikçe daha iyi olan insansız hava araçları, savaşı küresel olarak yeniden tanımlıyor." ifadelerini kullandı.

Pishter Waldman tarafından yazılan bu makalede, en az altı ülke olmak üzere farklı ülkede İran insansız hava aracı üretimine gösterilen ilgiye değinilerek şu ifadeler yer aldı:  "İran'ın drone diplomasisi bu ülkeye döviz sağlıyor ve savunma sanayisini finanse ediyor. Bu onu nstratejik ittifaklarını güçlendirerek güçlü bir silah tüccarı haline gelecektir.

Waldman söz konusu raporuna şu cümlelerle devam etti: İHA endüstrileri İran İslam Cumhuriyeti'ni ‘ulaşılamaz denilen idealleriyle’ birlikte bir aktöre dönüştürüyor

Bloomberg bu raporda, İran'ın Ukrayna savaşında kullanılmak üzere Rusya'ya insansız hava aracı satışını defalarca reddettiğini ancak 2022 yılının Şubat ayından önce bu insansız hava araçlarından "sınırlı sayıda" Rusya'ya satıldığını belirttiğini ve ayrıca İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan’ın, İran'ın diğer ülkeler tarafından İran insansız hava araçlarının kopyalanmasından sorumlu olmadığını söylediğini yazdı.

İran'ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Bloomberg'e yaptığı açıklamada şunları söyledi: Etik kaygılar nedeniyle İran, aktif savaşlarda yer alan taraflarla silah anlaşması yapmaktan kaçınıyor çünkü bu silahlar çatışmalar sırasında kullanılabilir.

Söz konusu makalenin devamında: ‘İran'ın insansız hava aracı kullanımı, Trump'ın 2018'de İran nükleer anlaşmasından (JCPOA) çekilmesinin ardından daha da gelişti. Amerikalı ve Avrupalı ​​diplomatlar, Güvenlik Konseyi kararının insansız hava araçları ve füzelere ilişkin kısıtlamalarının genişletilmesi için 2 yıl boyunca pazarlık yaptı.’ ifadeleri yer aldı.

Buna rağmen Trump'ın JCPOA'dan çekilmesinin ardından İran'la Avrupalı ​​ekiplere danışmaktan sorumlu olan ABD Savunma Bakanlığı'nın eski üst düzey istihbarat yetkililerinden Matthew McLennis, Bloomberg'e şunları söyledi: İranlı general Kasım Süleymani'nin Ocak 2020'de bir insansız hava aracı saldırısında öldürülmesinden sonra İran ve Rusya'nın, İran'ın silah programlarına daha fazla kısıtlama getirmeyi kabul etmesi pek olası değildi.

BM'nin İran'ın silah programı üzerindeki kısıtlamaları Ekim ayında sona erdi ve birkaç hafta sonra İslam Devrim Muhafızları Ordusu en gelişmiş silahlarını ve insansız hava araçlarını tanıttı. Bu silahlar arasında Şahid-139 drone, Şahid-129 ve Şahid-147 drone gibi İHA’lar yer alıyordu.

Waldman raporuna şöyle devam etti: "Yaptırım buluşun anasıdır aynı zamanda kaçışın da. Batı teknolojilerinin satın alınmasına yönelik mevcut yasaklar nedeniyle İran, Asya pazarlarından temin edilebilecek veya paravan şirketler ağı aracılığıyla Amerika ve Avrupa'dan çekilebilecek  elektronik bileşenlere yöneldi.

O Raporunda şu ifadeleri kullandı: İran'ın drone endüstrisinin kökeni, "yenilik yap ya da öl" ilkesi ile açıklanabilir. İran, 1979'da Amerikan büyükelçiliğine düzenlenen saldırıdan bu yana ABD yaptırımları altında ve onlar için "kendi kendine yetmek hayatta kalmanın tek yolu."

Bu rapora göre İran'ın ilk insansız hava araçları, ülkenin 1980'lerde Irak'la uzun süredir devam eden savaşında kullanıldı. O savaşta Amerika ve Suudi Arabistan, dönemin Irak diktatörü Saddam Hüseyin'i para ve silah yardımına boğuyordu.