Paşinyan’ın Büyük Kumarı: Büyük Ermenistandan Vazgeçip Devletini Kurtarmaya Çalışmak
- Dünya haber
- 24 Kasım, 2025 - 11:30
Tesnim Haber Ajansı- Paşinyan, dün Pazar günü Erivan’daki bir spor salon konferans merkezinde 7 binden fazla devlet memuru ve üst düzey yetkiliye hitaben yaptığı kapalı toplantıda, iç ve dış meşruiyeti temel alarak yeni bir siyasi yol haritası açıkladı. Toplantıya bağımsız medya temsilcilerinin alınmaması, sunulan vizyonun kontrollü bir şekilde kamuoyuna aktarıldığını gösteriyor.
Dördüncü Cumhuriyet İçin Yeni Zaman Çizelgesi
Paşinyan, yeni anayasanın Haziran 2026 seçimlerinden sonra halkoyuna sunulacağını duyurdu. Gerekçesi: Seçimler, partilerin anayasa görüşlerini halkla paylaşacağı bir arenaya dönüşmeli; seçimi kazanan güç, halk iradesiyle anayasanın nihai metnini belirlemeli.
Eski 1995 anayasasını, “vatandaşlarda yabancılaşma hissi yaratan” ve halkın referandum sonuçlarına hep şüpheyle baktığı yapı olarak tanımlayan Paşinyan, İncil’den aktardığı bir deyimle şöyle konuştu: “Yeni şarap, yeni şarap torbalarına konmalıdır.”
“Devletin Aerodinamiği” Nedir? Karabağ Meselesinin Kodlanmış Söylemi
Paşinyan'ın açıklamalarında dikkat çekici olan nokta, anayasanın önsözünden "Bağımsızlık Bildirgesi"ne yapılan atıfın kaldırılmasına doğrudan atıfta bulunmamasıydı. Bu konu, Azerbaycan ile barış müzakerelerinin Aşil topuğu olarak kabul ediliyor. Bakü, Ermenistan anayasasında Bağımsızlık Bildirgesi'ne (Karabağ'ın Ermenistan'a ilhakını vurgulayan atıfta bulunulduğu sürece barış olmayacağını defalarca vurguladı.
Bunun yerine teknik bir metafor seçti: “Anayasa, devletin uzun süreli uçuşunu sağlayan aerodinamik yapıyı sağlamalıdır.”
Uzmanlar, bu ifadenin “yasal engellerin, özellikle toprak iddialarının silinmesini işaret ettiğini değerlendiriyor. Paşinyan, bakınmazlık ve savaş gerekçesi oluşturabilecek her unsuru kaldırmak istiyor; böylece hem bölge dengesini bozmayacak hem de Azerbaycan’ın her an “provokasyon” bahanesiyle müdahale etme yetkisini elinden alacak.
Meşruiyet: Silah Alım Anahtarı ve Savunma Kalkanı
Paşinyan, 2022 Prag Zirvesi’nde Azerbaycan’ın uluslararası tanınmış sınırlarına açıkça atıfta bulunmanın, Batı’dan silah alımındaki “kilitleri kırdığını” iddia etti: “Önce ülkeler, silahlarımızın Karabağ gibi uluslararası sınırların dışına çıkacağından korkuyordu. Şimdi uluslararası meşruiyetimizle birlikte bu kısıtlamalar kalktı; savunma teknolojilerine erişimimiz katlanarak arttı.”
Gerçekten de Erivan, son aylarda Fransa ve Hindistan’la yeni silah anlaşmaları imzaladı, bu da Rusya’nın geleneksel güvenlik mimarisinden uzaklaşma sürecinin somut işareti.
Bürokratik Güç Gösterisi
Toplantıya Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Savunma ve Dışişleri Bakanları, üst düzey generallerin yanı sıra 7.500 devlet memuru katıldı. Birçok çalışanın kendi itirafına göre toplantıdan hiçbir şey anlamadığını söylemesi, Paşinyan’ın yeni ideolojiyi “tarihi Ermenistan” yerine “gerçekçi Ermenistan” bürokratik yapıya zorla kabul ettirme çabasını yansıtıyor.
Paşinyan’ın nihai hedefi: Devletin 50–1.000 yıl daha ayakta kalmasını garanti altına almak.
Analiz: Paşinyan’ın Üç Yüzleşmesi
Paşinyan’ın bu manevrası, Güney Kafkasya’da yeni bir siyasi mühendislik dalgasının başlangıcıdır. Üç boyutta değerlendiriliyor:
Azerbaycan’a Teslimiyetin Demokratik Ambalajı
Referandumun 2026’ya ertelenmesi, Paşinyan’ın önce barış ve savaşa karşı çıkma söylemiyle seçimi kazanmayı*, ardından halkın iradesi zırhına girerek Karabağ iddialarını kaldırmayı planladığını gösteriyor. Böylece bu kararın yükünü “kendisi değil, halk” taşıyacak.
Batı’ya Yönelik Stratejik Dönüş
“Uluslararası meşruiyet” ve silah alımları vurgusu, Ermenistan’ın artık Rusya’nın koruyuculuğundan kurtulup NATO destekli bir denge unsuru olmak istediğini açıkça ortaya koyuyor. Bu, hem Moskova’yı kaygılandıracak hem de Ankara–Bakü eksenini zor durumda bırakabilir.
Tehlikeli Bir Oyun: “Barış” mı, “Kapitülasyon” mu?
Geçmişteki geri çekilme örnekleri, cesaret göstermenin değil, daha fazla talep uyandırabileceğini gösterdi. Özellikle İran’ın uzun süredir vurguladığı ilke şudur: “Bölge istikrarı, uluslararası sınırların korunmasına, yabancı (özellikle Siyonist ve NATO) güçlerin dışlanmasına dayanır.”
Eğer anayasa değişikliği yalnızca Azerbaycan ile ilişkilerin normalleşmesiyse, bu bir iç meseledir. Ancak Zengezur Koridoru gibi projelerin önü açılırsa
Kafkasya’nın dengeleri kökten sarsılabilir.
Sonuç: Paşinyan’ın Min Tarlası
Paşinyan şu anda, bir yanında milliyetçi muhalefetin öfkesi, diğer yanında Bakü–Ankara baskısı olan bir min tarlasından geçiyor.
Kumarı şudur: “Devletimi kurtarabilmem için içerde zihniyeti, dışarda da çıkar odaklılığı değiştirmem gerek.”
Ama unutmak yok: Tarih, cesur liderleri değil akıllı dengeler kuranları yaşatır.