Papa'nın Türkiye Ziyaretinin Önemi

Tesnim Haber Ajansı- Vatikan Kilisesi Başkanı ve Katolik Hıristiyanların ruhani lideri Papa XIV. Leo'nun Türkiye'ye üç günlük ziyareti yarın sabah başlayacaktır. O, üç gün boyunca Türkiye'nin misafiri olacak ve ardından bu ülkeyi Lübnan'ın başkenti Beyrut'a gitmek üzere terk edecektir. Türk hükümeti, Papa'nın ziyaretini bu ülkenin dinler arası diyalog merkezine dönüşmesinin belgesi olarak sunmaya çalışmaktadır.

Vatikan yetkilileri, Papa XIV. Leo'nun Katolik Kilisesi başkanlığını üstlendiğinden bu yana ilk yurtdışı destinasyonu olarak Türkiye'yi seçtiğini duyurmuştur. Elbette Papa Franciscus da daha önce Türkiye'yi ziyaret etmeyi planlamıştı ancak o vefat etti ve şimdi bu ziyaretin gerçekleşmesi Papa Leo'nun karnesine kaydediliyor.

Vatikan için, çoğunluğu Müslüman olan ve kayda değer bir tarihi Hıristiyan geçmişine sahip büyük bir ülke ile etkileşim, dinler arası birlikte yaşamı teşvik etme yönündeki uzun vadeli çabanın bir parçasıdır. Bu durum, Erdoğan'ın önemli bir siyasi hamlesi olarak Ayasofya'nın statüsünün değiştirilmesinin birçok radikal Hıristiyanı öfkelendirdiği şartlarda gerçekleşmektedir.
Hıristiyan araştırmacılara göre, tarihsel açıdan Türkiye (Anadolu), Hıristiyan mirasında eşsiz bir yere sahiptir. Türkiye hala Doğu Ortodoks Hıristiyanlığının odak noktası olarak Konstantinopolis Piskoposluğu'nun merkezidir.

Sonuç olarak, Papa'nın ziyareti ve İznik çevresindeki ortak anmalar, Katolik ve Ortodoks kiliseleri arasındaki yüzlerce yıllık bölünmeyi iyileştirmek için somut bir hareket olarak kabul edilmektedir. Elbette bazı Batılı analistler Erdoğan'ın iyi niyetinden şüphe duymakta ve Papa'nın ziyaretinin, Hıristiyan azınlıkların ve diğer mezheplerin ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğu bir ülkede kısmen siyasi bir şov olabileceği konusunda uyarmaktadır.

Bu arada, başka bir yorumcu grubu Papa'nın Türkiye ziyaretini jeopolitik açıdan önemli görmektedir. Özellikle Türkiye'nin Ortadoğu, Suriye ve sığınmacılar ile göçmenlere ilişkin meselelerdeki bölgesel krizlerdeki rolü ve Avrupa ile İslam dünyası arasındaki stratejik konumu dikkate alındığında. Böyle bir ziyaret, Türkiye'nin kimliğini bir fay hattı yerine bir köprü olarak tanıtabilir.
Türkiye'nin internet analiz portalı Yetkin Report bir raporunda, Papa Leo'nun Türkiye'de ve 325 üyeli İznik Konsili'nin düzenlendiği yerde bulunmasının önemli bir sembolik hareket olduğunu ve Hıristiyan birliğinin ilk toplanmasının 1700. Yıl dönümü kutlamalarının en önemli parçası olduğunu bildirmiştir.
28 Kasım'daki Papa'nın Türkiye programının ilk bölümüdür. Ardından 29 Kasım'da, Konstantinopolis Katedrali'nde Bartholomeos liderliğindeki ayine katılacaktır.
Bu konu, Papa'nın Hıristiyanların birliği sloganıyla yüzyıllar sonra ilk kez Fener Rum Ortodoks Patriğini, yani Ortodoks Kilisesi'nin "evrensel" ruhani liderini bir kez daha tanıyacak olması ve böylece İstanbul'un Hıristiyan birliği söyleminde özel bir yere sahip olacak olması açısından önem taşımaktadır.

Türkiye'nin Beklentileri
Erdoğan hükümeti, Papa XIV. Leo'nun Türkiye ziyareti sırasında, Siyonist rejimin Gazze'de 60 binden fazla Filistinliyi yok etme politikasına açıkça karşı çıkmasını beklemektedir.
Muhtemelen Papa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde ve Bartholomeos ile yapacağı ortak açıklamada, Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılması yönündeki isteğini dile getirecektir. Bu konu, 25 Eylül'de Erdoğan ve Trump arasında Beyaz Saray'da gerçekleşen görüşmede de gündeme gelmişti. Erdoğan orada, dönüşünün ardından bu konuyla ilgileneceği sözünü vermişti.

Papa XIV. Leo'nun 27 Kasım sabahı Mustafa Kemal Atatürk'ün kabrini ziyaret etmesi planlanmaktadır. Ardından Ankara Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne giderek Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecektir.
Aynı gün sivil toplum temsilcileri ve diplomatik temsilcilerle de görüşmeler gerçekleştirecek ve ardından İstanbul'a hareket edecektir. 28 Kasım'da Harbiye'deki Saint Esprit Katedrali'ni ziyaret, Feriköy'deki Fransız huzurevini ziyaret programda yer almakta ve ardından ilk İznik Konsili'nin 1700. Yıl dönümü törenine katılmak üzere İznik'e gidecektir.

Son günde ise Sultanahmet Camii ziyareti, Mor Efrem Süryani Ortodoks Kilisesi ziyareti ve Patrik Bartholomeos ile ortak tören ve kilise birliği bildirisinin imzalanması gerçekleştirilecek ve ayinin ardından Beyrut'a hareket edilecektir.

Türk medyasına göre, Papa'nın bu ülkeye planlanan ziyareti önemli bir diplomatik ve dinler arası etkinlik olarak kabul edilmektedir. Katolik ve Ortodoks Hıristiyan dünyasının birliği Papa'nın ziyaretinin en önemli ekseni olsa da, aynı zamanda Vatikan bu ziyareti Müslüman toplumlarla köprüler kurmak için bir fırsat olarak görmektedir.


Ayrıca Middle East Monitor bu ziyareti 2025 yılının en önemli diplomatik olaylarından biri olarak görmüş ve Şarku'l Avsat bu görüşmeyi "Hıristiyanlar ve Müslümanlar arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası" olarak nitelendirerek, iç ve bölgesel gerilimlerin ortasında Türkiye'ye hoşgörü ve çoğulculuğu sergileme fırsatı verdiğini belirtmiştir.

Türkiye'deki Hıristiyanların sayısı yaklaşık 200 bindir. Türk hükümeti misyonerlik faaliyetlerine karşıdır ve 2014 yılında, Türkiye'nin yüksek mahkemesi olarak Anayasa Mahkemesi, İzmir, Ankara, İstanbul ve Bursa'da misyonerlik faaliyetlerinde bulunan 9 yabancı uyruklu Hıristiyanın sınır dışı edilmesine hükmetmiştir.

Hıristiyan dernekleri ve vakıfları bu eylemlere itiraz etse de Türk hükümeti misyonerliğe karşı olmanın din ve inanç özgürlüğüyle bir ilgisi olmadığını resmen açıklamıştır. Türkiye'deki Hıristiyanların bir diğer itirazı, yeni kiliselerin inşası için arazi satın alınmasıyla ilgilidir; bunun son örneği Diyarbakır'da kaydedilmiş ve bir grup Protestan Hıristiyan, 2024 yılında yerel mahkeme kararıyla kilise inşası için arazi satın almaktan men edilmiştir.