İbrani Medyası: İsrail, Türkiye’nin Bir Numaralı Düşmanı Haline Geldi

Tesnim Haber Ajansı- Yedioth Ahronoth gazetesinin internet sitesi olan Ynet, bu sabahki Türk medyasını analiz ederek tüm Türk güvenlik birimlerinin İsrail'i ülkeleri için "ana tehlike" olarak ilan ettiğini ve iki taraf arasındaki krizin zirve noktasına ulaştığını duyurdu.

İsrail ile Türkiye arasındaki diplomatik kriz, İsrail Başbakanı Netenyahu ile Yunanistan ve Kıbrıs liderlerinin katıldığı Kudüs zirvesinin ardından daha önce görülmemiş bir seviyeye ulaştı. Haberde, Türk basınından (Yeni Şafak) yapılan alıntılara dayanılarak; Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) İsrail'i "bir numaralı tehdit" olarak tanımladığı ve öncelikler listesinin en başına koyduğu ifade edildi.

Bu gerilim, İsrail, Kıbrıs ve Yunanistan arasında ortak bir askeri güç kurulacağının açıklanmasıyla şiddetlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni denizaltı ve savaş gemilerinin denize indirilme töreninde yaptığı "Haklarımız çiğnenmeyecek" şeklindeki üstü kapalı uyarısıyla da doruğa ulaştı. Öte yandan Netenyahu, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Hristodulidis ile Pazartesi günü yaptığı zirvede Erdoğan'ı kastederek, "İmparatorluk kurabileceklerini ve topraklarımızı kontrol edebileceklerini sananlara söylüyorum: Bunları unutun. Biz kendimizi savunmaya muktediriz." dedi.

Ynet raporunun devamında, perde arkasında ABD'nin İsrail'e baskı yaparak Türkiye'nin Gazze'nin yeniden inşası sürecine katılmasına (Uluslararası İstikrar Gücü çerçevesinde) onay vermesini istediğini, ancak İsrail'in buna şiddetle karşı çıktığını belirtti. İsrailli siyasi bir kaynak, "Türkiye'nin uluslararası gücün parçası olmayacağı herkes için nettir," açıklamasında bulundu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı eski Müsteşarı Alon Liel ise Ynet'e verdiği mülakatta ciddi bir uyarıda bulundu: "Türkiye, İsrail ile gelecekteki bir savaşa hazırlanıyor. Savunma bütçelerini artırıyorlar, hava savunma ve hava kuvvetlerini güçlendiriyorlar. Bizim kendilerine saldırma ihtimalimizden gerçek bir korku duyuyorlar ve bu durumu çok ciddiye alıyorlar."