Hizbullah: Lübnan Hükümetinin Tutumu Ulusal Hakları Savunmak Olmalı, Düşmana Karşılıksız Taviz Vermek Değil
- Batı Asya haber
- 26 Aralık, 2025 - 09:00
Tesnim Haber Ajansı - Siyonist rejimin Lübnan’a yönelik yeni bir terör saldırısı gerçekleştirmesi ve bunlardan biri Lübnan ordusu mensubu olmak üzere üç Lübnan vatandaşının şehit düşmesinin ardından, Hizbullah’ın Lübnan Parlamentosu’ndaki kıdemli temsilcilerinden Ali Feyyaz, dün akşam şehitler için düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmada, bugün akılcı komutanlığına güvendikleri kahraman Lübnan ordusunun temiz şehit kanı ile ülkenin savunması, özgürlüğü, bağımsızlığı ve egemenliği uğruna savaşçılarını feda eden cesur Lübnan direnişinin kanının birbirine karıştığını ifade etti.
Ali Feyyaz, siyonist düşmanın Lübnan’a teslimiyet şartları dayatmayı, ülkenin güneyini sakinlerinden arındırmayı, Lübnan’ın egemenliğini kısıtlamayı ve kaynaklarını gasp etmeyi hedeflediğini belirterek, “Ancak kahraman şehitlerimizin naaşları önünde onlarla ahdimizi yeniliyor ve kararlılıkla ilan ediyoruz ki, siyonist rejim, tüm dünya tarafından tanınsa bile, Lübnan’ın ebedi gaspçı ve suçlu düşmanı olarak kalacaktır.” dedi.
Feyyaz, düşmanın ülkeye yönelik katliam ve yıkımı sürdürebileceğini ancak Lübnanlıların kendilerini savunma, güvenli, özgür ve istikrarlı bir yaşama sahip olma hakkını asla ellerinden alamayacağını vurguladı.
Hizbullah milletvekili, ulusal ve insani hakların ya da uluslararası hukuk kurallarının dışında hiçbir hedef gütmediklerini belirterek, uğruna mücadele ettikleri ve fedakârlık yaptıkları şeyin, siyonist işgalcilerin Lübnan topraklarından çıkarılması ve bu rejimin Lübnan halkı ile egemenliğine karşı sürekli işlediği saldırıların sona erdirilmesi olduğunu söyledi.
Ali Feyyaz, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararı ile ateşkes bildirimine bağlılıklarını defalarca ve samimiyetle vurguladıklarını hatırlatarak, “Bu tutumumuzda ne gibi bir sorun vardır ve bunda şaşırtıcı olan nedir?” diye sordu.
Lübnan hükümeti ve yetkililerine seslenen Feyyaz, siyonist düşmanın Lübnan vatandaşlarını öldürmeye devam ettiği, ülkeye yönelik saldırı ve yıkımda ısrar ettiği bir ortamda bu rejimle müzakerenin ne anlam ve değer taşıdığını sorguladı. Ayrıca, siyonistlerin çatışmaları tırmandırma ve genişletme peşinde olduğu koşullarda onlara karşılıksız ve ücretsiz tavizler vermenin ne değerinin olduğunu dile getirdi.
Direniş fraksiyonu milletvekili, Lübnanlı yetkililere, siyonist düşmanın Lübnan ile ekonomik ve askerî iş birliği, ekonomik girişimler ve siyasi ve güvenlik rollerinin entegrasyonu hakkında konuşmasına imkân tanıyan müzakerelerin mahiyetinin ne olduğunu sorarak, bu konuda açıklama yapma yükümlülükleri bulunduğunu belirtti.
Ali Feyyaz, ateşkesin uygulanmasını denetleyen mekanizma komitesindeki Lübnan temsilcilerinin, söz ve eylemde hiçbir muğlaklığa yer vermeden ve tam bir şeffaflıkla, her türlü müzakereyi ülkenin değişmez ilkeleriyle sınırlaması gerektiğini vurguladı. Bu ilkelerin; siyonist işgalcilerin Lübnan topraklarından çekilmesi, saldırıların durdurulması ve Lübnanlı esirlerin serbest bırakılması olduğunu kaydetti.
Feyyaz, ne yazık ki Lübnanlı yetkililerin bu ulusal taleplerin hayata geçirilmesi için çaba göstermeden önce düşmana karşılıksız tavizler sunduğunu ve Litani Nehri’nin kuzeyindeki silah meselesini gündeme getirmekte acele ettiklerini söyledi. Oysa siyonist düşmanın ateşkesin hiçbir maddesine uymadığını ve Lübnan ordusunun Litani’nin güneyinde konuşlanmasını engellemeyi sürdürdüğünü ifade etti.
Hizbullah milletvekili konuşmasının sonunda, Lübnanlı yetkililerin bu tür tutumlarının yaptıkları hataların zirvesini oluşturduğunu, Lübnan halkının korunmasına ya da toprakların kurtarılmasına hiçbir katkı sağlamadığını, aksine olumsuz sonuçlara yol açarak Lübnan müzakerecilerinin konumunu daha da zayıflattığını belirtti.