Arakçi: Rusya İle Farklı Düzeylerde Yakın Siyasi İstişareler Yürütüyoruz
- İran haber
- 26 Aralık, 2025 - 18:00
Tesnim Haber Ajansı - İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Irakçi, Rusya’daki MGIMO Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada “Direnme kararı aldık ve savunma ile füze kapasitemiz dâhil olmak üzere kendi imkânlarımızdan yararlandık. Silahlı kuvvetlerimiz kararlı bir karşılık verdi. İran’ın hava sahasının düşmanın kontrolünde olduğu söyleniyor, ancak işgal altındaki toprakların hava sahasının da İran füzelerinin kontrolünde olduğu söylenmiyor.” ifadelerini kullandı.
Arakçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sonuçta İran milletinin direnişi sayesinde karşı taraf, teslimiyet talebinden koşulsuz ateşkese gelmek zorunda kaldı. Bu tecrübe, mevcut uluslararası sistemde ülkelerin güçlü olmaktan başka bir seçeneğinin olmadığını göstermektedir. Bu durum, İran ile Rusya arasındaki işbirliğinin temel eksenlerinden biridir; hegemonya ve zorbalığa karşı karşılıklı destek.”
İran diplomasisinin başı, “Bu savaş sürecinde İran’ı destekleyen ve saldırıları kınayan Rusya, Çin ve diğer birçok ülkeye teşekkür ediyoruz. Bu destekler, İran-Rusya ilişkilerinde asla unutulmayacak tarihî bir dönüm noktasıdır.” dedi.
Buşehr Nükleer Santrali’nin Sonraki Aşamaları İçin Rusya İle Müzakereler Sürüyor
İran Dışişleri Bakanı, İran’ın Rusya, Çin ve diğer birçok ülke ile ilişkilerinin gelişmekte olduğunu belirterek, “Rusya ile yakın siyasi istişarelerimiz, farklı düzeylerde düzenli görüşmelerimiz ve büyük ölçekli ekonomik projelerimiz bulunmaktadır. Bunların en önemlilerinden biri, Rusya’yı Basra Körfezi ve Hint Okyanusu’na bağlayacak, mal taşımacılığını daha hızlı ve daha ucuz hâle getirecek Kuzey-Güney Koridoru’dur.” diye konuştu.
Arakçi, Rusya’nın İran’ın ilk nükleer santralini Buşehr’de inşa ettiğini ve bu santralin iki ülke ilişkilerinin sembollerinden biri hâline geldiğini vurgulayarak, “Bu santralin sonraki aşamaları konusunda da müzakereler yürütüyoruz.” dedi.
ABD’nin ‘Zor Yoluyla Barış’ Politikası ‘Orman Kanunu’dur
Seyyid Abbas Arakçi konuşmasının devamında, “Ne yazık ki uluslararası sistem giderek düzensizliğe doğru sürüklenmektedir. Birleşmiş Milletler’in kurulmasından sonra ülkeler, hukuk ve uluslararası kurallara dayalı bir düzen oluşturmak için çaba gösterdi. Ancak bugün, özellikle ABD yönetiminin yeni politikalarında, kuralların bir kenara bırakıldığını ve yerini güç ve zor kullanımının aldığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Arakçi, ABD Başkanı’nın dış politika anlayışının “zor yoluyla barış” ilkesine dayandığını belirterek, “Oysa insanlık yıllardır barışı diplomasi ve hukuk yoluyla tesis etmeye çalışmıştır. Zor yoluyla barış, daha güçlü olanın taleplerini başkalarına dayatması anlamına gelir; bu da ‘orman kanunu’nun ta kendisidir.” dedi.
İran Dışişleri Bakanı, “Bugün ABD’nin kendisine dünyanın herhangi bir yerinde müdahale etme, saldırı düzenleme, suikast gerçekleştirme ve yaptırım uygulama hakkı tanıdığına tanık oluyoruz. Aynı zamanda Batı Asya bölgesindeki müttefikine, tüm uluslararası hukuk kurallarına aykırı şekilde her türlü eylemi gerçekleştirmesi için tam serbesti tanımaktadır.” şeklinde konuştu.
Arakçi, son yıllarda İsrail’in bölgedeki birçok ülkeye saldırı düzenlediğini, Gazze’de on binlerce Filistinlinin hayatını kaybettiğini ve bir soykırımın sürdüğünü hatırlatarak, buna rağmen ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin sessiz kaldığını vurguladı.
İran’ın barışçıl nükleer tesislerine, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun denetimi altında olmalarına rağmen gerçekleştirilen saldırıların, uluslararası hukukun en büyük ihlallerinden biri olduğunu belirten Irakçi, bunların uluslararası sistemdeki hukuksuzluğun örnekleri olduğunu ve dünyayı daha fazla güvensizliğe sürüklediğini ifade etti.
İran diplomasisinin başı, geçmişte bu tür eylemlere en azından hukuki bir görünüm kazandırılmaya çalışıldığını, ancak bugün bunun dahi terk edildiğini ve güç kullanımının açıkça savunulduğunu söyledi. Irakçi, “Bu gerçeği İran’a karşı yürütülen son savaşta açıkça gördük. Müzakereler devam ederken bize saldırıldı ve ardından teslimiyete dayalı bir müzakere talep edildi. Hatta ABD Başkanı açıkça ‘koşulsuz teslimiyet’ çağrısında bulundu.” dedi.