Irak Başbakanı: İran Ciddi Ve Hiçbir Dayatma Olmadan Müzakere İstiyor
- Batı Asya haber
- 28 Aralık, 2025 - 12:00
Tesnim Haber Ajansı - Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, El-Meyadin televizyonuna verdiği kapsamlı röportajda, Irak’ı ilgilendiren en önemli iç, bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele aldı ve hükümetinin iç ve dış politikada dengeli bir yaklaşım benimsediğini vurguladı.
Es-Sudani, son seçimlere değinerek, Iraklı vatandaşın ancak ekonomik durumda somut bir iyileşme beklentisi ve güvenlik duygusu hissettiği takdirde seçimlere katıldığını ifade etti.
Bağdat ile Tahran arasındaki ilişkilerin resmî, siyasi ve halklar düzeyinde olumlu ve yapıcı bir seyir izlediğini vurguladı.
Es-Sudani, ABD’ye ilişkin değerlendirmesinde ise Amerika’nın Irak’ın stratejik ortağı olduğunu, diktatörlük rejiminin devrilmesinde rol oynadığını ve IŞİD ile mücadelede Irak’a destek verdiğini söyledi.
Bağdat’ın bugün bu ilişkiyi, güvenlik ve askerî konuların ötesinde geniş alanları kapsayan Stratejik Çerçeve Anlaşması doğrultusunda düzenlemeyi ve yapılandırmayı hedeflediğini kaydetti.
Irak Başbakanı, Irak’ın çeşitli dönemlerde İran ile ABD arasındaki gerilimin azaltılması için arabuluculuk rolü üstlendiğini, şu anda da diyalogların yeniden başlatılması amacıyla Bağdat’ta iki taraf arasında ikili bir görüşmenin zemininin hazırlanması için çaba gösterdiğini ifade etti.
Es-Sudani, ne İran tarafının ne de Amerikan tarafının diyalog ilkesini reddettiğini, ancak her iki tarafın da kendine özgü hassasiyetleri bulunduğunu belirtti.
İran’ın herhangi bir dayatma olmaksızın ve tehditler gölgesinde kalmadan ciddi müzakereler talep ettiğini vurgulayan es-Sudani, bunun mantıklı ve doğru bir yaklaşım olduğunu söyledi.
Es-Sudani, Irak’ın Gelecekteki Başbakan Adaylarını Açıkladı
Es-Sudani, gelecekte kurulacak hükümetin başbakanlığı için öne çıkan isimlerin kendisi, Nuri el-Maliki, Haydar el-Abadi ve bazı şahsiyetler tarafından gündeme getirilen birkaç isim daha olduğunu ifade etti.
Irak’ta silahların devlet tekeline alınması dosyasının Lübnan’dan farklı olduğunu belirten es-Sudani, bunun Irak’ta “ IŞİD” tehdidiyle mücadeleyle bağlantılı olduğunu söyledi.
Silahların sınırlandırılmasının ABD’nin bir talebi olmadığını, Irak’a ait bir karar olduğunu ve kendi hükümet programı çerçevesinde yer alarak Temsilciler Meclisi tarafından onaylandığını vurguladı.
Haşdi Şabi Güçleri Irak Güvenlik Güçlerinin Bir Parçasıdır
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Haşdi Şabi güçlerinin terörle mücadelede ve IŞİD’ın ülkeden çıkarılmasındaki rolünün hiçbir şekilde göz ardı edilemeyeceğini belirtti.
Es-Sudani’ye göre Haşdi Şabi güçleri, ülkenin güvenlik aygıtının ayrılmaz bir parçasıdır ve resmî güvenlik güçleri yapısından bağımsız şekilde faaliyet göstermemektedir.
Halkın bu seçimlere katılımının beklentilerin ötesinde gerçekleştiğini kaydeden es-Sudani, bu sürecin Irak halkının iktidarın barışçıl şekilde el değiştirmesi ilkesine ve anayasal çerçevede seçimlerin yapılmasına olan bağlılığını bir kez daha kanıtladığını söyledi.
Irak Başbakanı, Sadr Hareketi’ne ilişkin olarak, hükümetin köklü bir geçmişe, liderliğe ve siyasi süreçte etkili bir role sahip, geniş halk tabanlı bir siyasi akım olarak Sadr Hareketi ile etkileşim içinde olduğunu dile getirdi.
Bu hareketin seçimlere katılmamasından duyduğu üzüntüyü ifade eden es-Sudani, hükümetin bu karara saygı duyduğunu vurguladı.
Es-Sudani, Irak’ın dış politikasına ilişkin değerlendirmesinde, Bağdat’ın bölge ülkeleriyle, Arap dünyasıyla, İslam dünyasıyla ve komşularıyla ilişkilerinin Irak’ın ve Irak halkının çıkarları temelinde şekillendiğini söyledi.
Irak’ın özellikle Filistin meselesi başta olmak üzere stratejik konulardaki ilkesel tutumlarını korurken, son üç yılda son derece hassas gelişmelere sahne olan bir dönemde dengeli ve istikrarlı ilişkiler kurmayı başardığını kaydetti.
Irak’ın Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırılar, Suriye’deki gelişmeler ve İslam Cumhuriyeti İran’a yönelik saldırılar karşısında tüm düzeylerde aktif ve sorumlu bir tutum sergilediğini belirten es-Sudani, aynı zamanda ülkenin bölgesel çatışma ve savaşların içine sürüklenmesini engellemeye çalıştıklarını ifade etti.
Es-Sudani, Irak hükümetinin 7 Ekim’den sonra savaşın kapsamını genişletmeye çalışan taraflara hiçbir bahane vermediğini ve bu yaklaşımın özellikle Netanyahu hükümetinin politikalarında açıkça görüldüğünü söyledi.
Irak Başbakanı, Suudi Arabistan ile ilişkilere dair olarak, Suudi Arabistan’ın Arap ve bölgesel düzeyde önemli bir ağırlığa sahip olduğunu, ancak Irak’ın tüm kardeş ülkelerle ilişkilerinin sabit ölçütlere dayalı ve ayrım gözetmeksizin yürütüldüğünü ifade etti.
Es-Sudani, Lübnan konusunda ise Irak’ın bu ülkeye verdiği desteğin tutarlı olduğunu belirterek, Bağdat’ın sunduğu desteğin bir lütuf değil, kardeş Lübnan halkına karşı bir görev ve onların Siyonist rejimin saldırılarına karşı sergilediği kahramanca direnişe verilen bir destek olduğunu vurguladı.
Irak Başbakanı, Irak’ın Lübnan Yeniden Yapılanma Fonu’na 20 milyon dolarlık acil bir yardım tahsis ettiğini ve yeniden inşa ile yıkımların onarılması sürecinde de Lübnan halkının yanında olacağını açıkladı.
Suriye’deki gelişmelere de değinen es-Sudani, Suriye’nin güvenlik ve istikrarının, Irak’ın ve tüm bölgenin güvenlik ve istikrarı için temel bir ön koşul olduğunu söyledi.
Es-Sudani, Bağdat’ın son gelişmelerin ardından Suriye halkının iradesine saygı gösterdiğini ve görüş alışverişi için iletişim kanallarını açık tuttuğunu vurguladı.
Irak’ın Şam’a verdiği mesajın, kapsayıcı bir siyasi sürecin ilerletilmesi, aşırıcılıkla şeffaf bir şekilde mücadele edilmesi, dış müdahalelere ve İsrail saldırılarına karşı çıkılması ile Suriye’nin birliğinin korunmasının gerekliliği olduğunu ifade etti.
Konuşmasının başka bir bölümünde İran İslam Cumhuriyeti ile ilişkilere değinen es-Sudani, İran’ın terörizmle mücadelede Irak’a verdiği desteğin ve siyasi sürece sağladığı katkının, Irak’ın kararlarına müdahale ya da vesayet anlamına gelmediğini belirtti.