CENEVRE TOPLANTILSI NEDEN ERTELENDİ?


CENEVRE TOPLANTILSI NEDEN ERTELENDİ?

Cenevre müzakerelerinin ertelenmesi, yurt dışında yaşayan muhalifler arasındaki karışıklığın ve giderek artan ayrılıklar nedeniyledir. Muhalifler şu ana kadar Cenevre toplantısına katılacakların ortak listesini oluşturabilmiş değiller.

Tasnim Haber Ajansı - Cenevre müzakerelerinin ertelenmesi, yurt dışında yaşayan muhalifler arasındaki karışıklık ve giderek artan ayrılıklar nedeniyledir. Muhalifler şu ana kadar Cenevre toplantısına katılacakların ortak listesini oluşturabilmiş değiller. Bununla birlikte diğer ülkede yaşayan muhalifler, Arabistan’da yaşayan muhalifleri ve Riyad’da düzenlenen son toplantının sonunda oluşturulan grubu kabul etmiyorlar. Diğer taraftan Türkiye de Suriyeli Kürtlerin temsilcilerinin Cenevre toplantısına katılmasına şiddetle karşı çıktı. Böylece Cenevre toplantısının başlamadan başarısız olduğu onaylanmış oldu. İran’ın Arap ve Afrika işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan da, Suudilerin terörist grupların Suriyeli muhaliflerin listesinin başında yer alması yönünde ısrar etmesinin yapıcı bir tutum olmadığına vurgu yaptı.

Tasnim Haber Ajansı Şam muhabiri bu konuyla ilgili olarak Suriye Parlamentosu Milli Güvenlik Konseyi Başkanı İbrahim Mahmut ile bir röportaj yaparak kendisinin, Suudi Hanedanının Suriye ve düzenlenecek olan Cenevre toplantısına karşı artan eylemleri hususunda görüşlerini aldı.

Suriye krizinin çözümü için düzenlenen 3. Cenevre toplantısı hakkında konuşan İbrahim Mahmut şu hususlara vurgu yaptı: Müttefiklerinin yardımıyla Suriye ordusunun savaş meydanında elde ettiği zaferlerin düzenlenecek her müzakereyi veya siyasi süreci açık bir şekilde etkileyeceği bir gerçektir. Çünkü terörist gruplar ardı ardına kayıplar veriyorlar ve her yenilginin ardından gündemi değiştirmek ve yenilgilerinin üstünü örtebilmek için yeni bir şeyler ortaya atıyorlar.

Bilimsel açıdan siyaseti sürdürme savaşı, silahlı araçlar aracılığıyla yapılmaktadır. Ancak silahlı mücadelenin açıklaması hususunda taraflar arasında farklılıklar bulunmaktadır. Biz bir ülke olarak bazı ülkelerin Suriye’ye karşı başlattığı savaşta topraklarımızı savunuyoruz. Bu savunmada başlarında İran İslam Cumhuriyeti ve Rusya olan bazı dostlarımız da bize yardım ediyor. Ancak bize karşı savaş başlatanlar, geleceklerini, kaderlerini ve yaşamlarını kendilerini yöneten ülkelere teslim etmişlerdir. Onlar, kendilerini eğitip silahlandırıyor. Bu ülkeler Amerika ve işbirlikçileri yani Arabistan, Türkiye ve Katar’dır.

Cenevre’de düzenlenecek olan müzakereler hususundaki düşüncelerini de aktaran İbrahim Mahmut şöyle devam etti: Suriye halkının temsilcisi olan heyet, Suriye hükümeti tarafından müzakerelere katılıyor. Ancak karşı tarafta muhalifin muhalife karşı olduğunu görüyoruz. Oysa gerçek muhalif, mevcut yönetime karşı olsa da ülke ve halkın menfaatine olan hususlarda muhalefet etmez.

Eline silah alarak ülkesini harabeye çevirmeye çalışanlarla işbirliği yapan kimselere nasıl muhalif diyebiliriz? Bunlar muhalif olmadıkları gibi aksine terörist ve katildirler. Bu nedenle Suudi Arabistan’ın himayesinde olup bu rejimden para alanlar muhalif değillerdir.

Suriye Parlamentosu Milli Güvenlik Konseyi Başkanı sözlerinin sonunda şöyle dedi: Biz, Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini savunup koruyan ve ülkenin onarılmasına katkıda bulunan her Suriyeli vatandaşın yanındayız. Bunun dışındaki konuları da kabul etmiyoruz.

Muhalif olarak tanımlanan kimselerin aralarında bir anlaşmanın sağlanması için uzun bir zamana ihtiyaçlarının olduğunu düşünüyorum. Toplantı düzenlendiği anda onların karar vereceklerin söylemek mümkün değildir. Çünkü esasen onlar bağımsız değiller. Bilakis erbapları emir veriyor (ve onlar da ona göre hareket ediyorlar). Bundan maksadım, Riyad’ın destekleyip para yedirdiği muhaliflerdir.

En Çok Okunan Dünya Haberler
En Önemli Dünya Haberler
En Çok Okunan Haberler