AMCALARIN KAVGASI, İRAN'DA YENİ SİYASİ TARTIŞMA


AMCALARIN KAVGASI, İRAN'DA YENİ SİYASİ TARTIŞMA

“Hasan amca” "büyük baba"nın yanına gider ve durumu anlatır ve “ daha artık dayanacak gücümüz kalmadı. İzin verin Sam ile konuşayım” der.

Tesnim Haber Ajansı- Şu günlerde İran’da çocuklar için yapılan  animasyon İran’ın asıl siyasi meselelerinden birine dönüştü. “Dön ta dönelim” adlı çocuklar için yapılan bu animasyon İran’ın çocuk kanalı Puya kanalı tarafından yayınlanmaktadır. Bu animasyonun amacı dolaylı yollarla İran’ın nükleer enerji konusuna dikkat çekerek İran'a yönelik Amerika'nın politikası incelemektir.

Animasyonun özeti:

“Sam amca” yeni adaya gelmişti, o hileli yollarla insanların topraklarını ellerinden alarak onları zorla kendisine köle yapmaya çalışmaktaydı. Sam kendisine bir tane su çarkı yaptıktan sonra adanın tatlı su kuyularını kendi malı yapıyor ve bu durum insanların hayatını zora sokuyordu. “Büyük baba” bizim kimsenin kölesi olmamızı istemiyordu. Bu yüzden Sam büyük baba ve onun ailesinden hem korkuyor hemde nefret ediyordu. Bir gün Sam oğulları için rüzgâr gülü alır ve o günden sonra olacak olayları kimse tahmin edemezdi. Büyük babanın torunları Mesut, Mecit, Amine ve Mustafa kendilerine tahtadan birer rüzgar gülü yaparlar. “Muhammed dayı” bundan dolayı korkar ve çocuklarının dışarda oynamasına izin vermeyerek şöyle der: “Sam’ın oğulları bunu duyacak ve onların hiç hoşuna gitmeyecektir”. Sonunda çocukların rüzgar gülü yaptıkları adada kulaktan kulağa yayılır. Sam’ın çocukları bunu duyar ve Sam bu duruma çok sinirlenir. Muhammed dayı bütün rüzgar güllerini toplayarak sandığa kilitler. Bunun üzerine büyük baba: “Biz kimsenin lafı altında kalmayız, sandığın kilidi açılsın” der. Bir gün “Mahmut amca” gelerek çocuklara rüzgâr gülünden daha iyi bir şey yapmalarını söyler ve bir kağıdın üzerine yürüteç çizer onlardan yürüteç yapmalarını ister. Sam’ın çocukları bu durumdan da çok rahatsız olurlar ve bu yüzden Sam büyük babanın ailesine su ambargosu koyar. İnsanlar ekinlerinin heder olmaması için ellerinden geldiğince onlara su taşırlar. Sam’ın yancısı; “Bütün yürüteçleri bize verin onun yerine su alın” önerisinde bulunur. “Mahmut amca” Sam’ın evine gider ve onlara bağırıp çağırır. Büyük babanın çocukları adanın diğer çocuklarınada yaptıkları yürüteçten verince Sam bu duruma daha çok kızar ve yasaklar çoğaltarak kimsenin onlardan buğday ve yumurta almamasını söyler. Bir gün Mecit, Mesut ve Mustafa ağızları ve yüzleri kan içinde eve dönerler. “Hasan amca” büyük babanın yanına gider ve durumu anlatır ve “ daha artık dayanacak gücümüz kalmadı. İzin verin Sam ile konuşayım” der. Alınan karara göre Sam’ın yancısı ve çocukları yürüteçleri kırdıktan sonra rüzgar güllerini geri vereceklerdi. Bunun karşılığında da yasaklar azalacaktı. Büyük baba Sam’ın sözünde durmadığı uyarısında bulunur, Hasan amca biz sözümüzde durduk der. Bir gün Sam’ın çocukları bütün yürüteçleri kırarlar. Çocuklar bu durumdan çok rahatsız olup  ağlarlar. Ama çocuklar bu durumdan yılmayarak  su çarkı yapma kararı alırlar. Su çarkı yaptıktan sonra kendi suları kendileri temin ederek bütün adanın kaderi değişirtiriler...

….
Bu animasyona ilk tepki reformcuların ana gazetesi olan Şark gazetesi tarafından geldi. Bu gazete bu eseri birinci manşetine taşıyarak bu eseri batı ile İran arasındaki nükleer anlaşmaya yapılan bir saldırı olarak nitelendirerek, bu eseri siyasi bir eser olarak adlandırdı. Bu eserin yapımcısı Muhammed Rıza Serşar ile yapılan söyleşide Şark gazetesinin bu şekilde tepki vermesine şaşırdığını belirtti. Serşar, bu eserin geçen haziran ayında yapıldığını yani o zamanlar ortalıkta anlaşma diye bir şeyin olmadığını ve bu eserin yapılma amacında Ruhani devletini hedef almak olmadığını ve hatta bu eser sayesinde İranlı çocukların, Amerika’nın İran’a karşı uyguladığı yaptırımları anlamasına katkı sağladığını dile getirdi.

Senaryonun yazılma tarihi ve eserin yapılma ve internet üzerine yüklenme tarihine bakıldığında, Serşar tamamen doğru söylemektedir. Ancak animasyondaki isim benzetmeleri; Mahmut, Hasan, Muhemmed ve aynı şekilde adada yaptıklarıyla Sam amca. Aynı halde dövülen çocukların ismi ile Mossad tarafından terör olan İran nükleer bilim adamlarının ismi aynı. Sonuç olarak Amerika ile yapılan müzakerler ve Ruhani’nin bir önceki seçim çalışmalarında Amerika’yı dünyanın Kethudası olarak nitelendirmesi yazarın yüksek dikkatini gösteriyor.

Dikkate değer bir nokta ise eserin başlangıçta isminin; “Kethuda rüzgar gülü yapmamızı istemiyor” iken zamanla “ dön ta dönelim” olarak değiştirilmesidir.

Elbette Serşar hükumet yanlı gazete ve medyanın eserine yaptığı eleştirilerden ötürü teşekkür etmektedir, zira şu son bir kaç gün içerisinde animasyonun izlenme sayısı bir hayli artmış ve hatta başka dillere tercüme edilmeye başlanmıştır.

Görünen o ki İran’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 15 ay kala seçimlerin yaklaşması ile her şey siyasi boyut almaktadır ve tabi siyasi çekişmeler günden güne artacaktır.

 

Mesud Sadr

En Çok Okunan Röportaj Haberler
En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler