Tesnim Haber Ajansı- İran İslam İnkılabı Lideri'nin Uluslararası İşler Danışmanı Ali Ekber Velayeti, Fars Haber Ajansı'na verdiği röportajda; İran'a ait üç ada hakkında tekrarlanan asılsız iddiaların yer aldığı Körfez İşbirliği Konseyi'nin son bildirisine tepki gösterdi.
Ali Ekber Velayeti şunları söyledi: "İran'a ait üç ada hakkında tekrarlanan asılsız iddiaları ayrıca Arş petrol sahası üzerinde hayali mülkiyet iddiasını içeren Körfez İşbirliği Konseyi toplantısının son bildirisi; bazı devletlerin mantıklı ve yapıcı etkileşim yerine, gerilim yaratma ve yabancıların politikalarını izleme yolunu seçtiklerini bir kez daha göstermiştir."
Velayeti şunları ekledi: "Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adaları ile Arş petrol sahası, İran İslam Cumhuriyeti'nin tarihi topraklarının ihlal edilemez bir parçasıdır ve bunların mülkiyeti hakkındaki her türlü iddia yalandır ve her türlü hukuki değerden yoksundur."
Velayeti şunu vurguladı: "Bununla birlikte, şimdiye kadar alenen ifade etmekten kaçındığımız bir noktayı açıkça belirtmek gerekir; Birleşik Arap Emirlikleri yıllardır dış politikasının üzücü gerçeklerini kamuoyundan saklamıştır. Bugün onların maceracı politikalarının gerçek yüzü ortaya çıktığına göre, bu yıkıcı davranışlar karşısında sessiz kalınamaz."
İran İslam İnkılabı Lideri'nin Uluslararası İşler Danışmanı şunları kaydetti: "Sorumsuz ve müdahaleci BAE devletine sormak gerekir; siz Yemen'de ne yapıyordunuz? Neden 'Sokotra' adasını işgal ettiniz? Nasıl oldu da Sudan'ın savunmasız halkından bir grubu nakledip onları paralı asker olarak Yemen savaşına gönderdiniz? Sizin yayılmacı ve hırslı politikalarınız nedeniyle on binlerce Yemenli Müslümanın kanı döküldü ve Ensarullah'ın kahramanca direnişinin ardından tam bir başarısızlıkla karşılaştınız."
Velayeti şunu dile getirdi: Başta yaşlı sömürgeci İngiltere olmak üzere kimlerin iş birliğiyle Sudan'daki isyancı grupların oluşumunda temel bir rol oynadığınıza cevap verecek misiniz?
Ali Ekber Velayeti şunu hatırlattı: "İfade edilenler, İslami ilkelere aykırı eylemlerin ve başta Amerika ve İngiltere olmak üzere sömürgeci güçlerin hedeflerini ilerletme çabalarının sadece bir kısmıdır. BAE'nin Sudan'dan ne istediği ve neden birçok analistin gözünde davranışlarınızın 'sınır ötesi bir imparatorluk' kurma çabası şüphesi yarattığı sorusu halen geçerliliğini korumaktadır; eğer buna inanmıyorsak bile, şüphesiz bu yanlış politikalar bu tür spekülasyonların oluşmasına neden olmuştur ve siz de buna net bir cevap vermiyorsunuz."
Velayeti şunu vurguladı: "Körfez İşbirliği Konseyi de bilmelidir ki bu hayali iddialara eşlik etmek, bölge güvenliğine en küçük bir yardımda bulunmadığı gibi, İran halkı ile bu konsey arasında kırgınlığa ve husumete neden olacaktır. Konsey üyelerinin; İslam ümmetinin düşmanlarını memnun eden yanlış tutumları tekrarlamak yerine, İslam dünyasının gerçek meseleleriyle ilgilenmeleri ve BAE temsilcisine Yemen ve Sudan'da ne yaptığını ve ne yapmakta olduğunu sormaları yerinde olacaktır."
Velayeti şunları ekledi: "İran İslam Cumhuriyeti her zaman diyaloğu, iyi komşuluğu ve gerçek bölgesel iş birliğini vurgulamıştır; ancak İran milletinin toprak bütünlüğüne, tarihine ve kesin haklarına yönelik her türlü saldırı karşısında kararlılıkla duracağını açıkça ilan etmektedir."
Velayeti sözlerinin sonunda, "Üç ada ve Arş petrol sahası, İran topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır ve öyle kalacaktır; bu gerçek hiçbir siyasi bildiriyle değişmez" dedi.